| Sana ne borçluysa tamamen ödendi, kabul et. | Open Subtitles | أيًا كان الجميل المدين به فيجب أن يدفعه كاملًا |
| Sevgililer Günü yemeğini, tamamen faal bir model trende yiyeceğiz. | Open Subtitles | سنحظى بعشاء عيد الحب في قطارٌ كلاسيكي بشكلًا كاملًا. |
| Topluluğumuza ulaştığımızda bu borcumu tamamen ödeyeceğimden emin olun. | Open Subtitles | وسأحرص على تسديد هذا الدين كاملًا حين نصل لمجتمعنا. |
| Şeytan Tableti'ni istiyorum, tamamını. | Open Subtitles | وأريد لوح الكائنات الشيطانيّة اللوح كاملًا |
| Onu sorgularsanız sırrımın bir kısmını ya da tamamını açığa vuracaktır. | Open Subtitles | إن تابعت استجوابه، فذلك على الأرجح سيفشي جزءًا من سرّي، أو سرّي كاملًا. |
| Kimse o kitabın tamamını okuyamaz. | Open Subtitles | لا احد يستطيع قرأه الكتاب كاملًا |
| Başkan az önce hükümetin tamamen işbirliği yapmasını emretti. | Open Subtitles | الرئيس قد أمر الإدارة أن يتعاونون تعاونًا كاملًا |
| Bu birliğe tamamen bağlı olduğumu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعرفي أنني ملتزم التزامًا كاملًا بهذا الاتحاد. |
| Bazen bu kıvrımlar dalganın bazı kısımlarını "fıçı" denen hareketli su tüneli oluşturarak tamamen çevreleyebilirler. | TED | في بعض الأحيان، يمكن لهذا الالتفاف أن يطوّق جزءًا كاملًا من الموجة، مشكّلًا أنبوبًا متحرّكًا من الماء يعرَف باسم البرميل. |
| tamamen ödeyene kadar söyleyemem. | Open Subtitles | وحتى أقوم بدفعه كاملًا لا يمكنني |
| Hayatımın bir bölümünü tamamen nasıl silebildin? | Open Subtitles | كيف تمحو فصلًا كاملًا من حياتي؟ |
| O beni tamamen ele geçirmemişti. | Open Subtitles | لم يستحوذ عليّ كاملًا.. |
| Ya bardağın tamamını içersin ya da Sadie beynine kurşunu yer. | Open Subtitles | إما أن تشرب الكأس كاملًا أو سأطلق على (سايدي) رصاصةً في رأسها |