Tanrım, küçük Kız kardeşim bile saçlarımı daha sert çekerdi. | Open Subtitles | يا إلهي، لقد كانت أختي الصغرى تشده أقوى من هذا |
6 yaşımdayken, Kız kardeşim garajımızda bir grup küçük kıza bale öğretirdi. | TED | عندما كنت في السادسة من عمري كانت أختي تدرب الباليه لبضعة فتيات صغيرات في كراج منزلنا |
Kız kardeşim öldüğünde 3 buçuk aylık hamileydi. | Open Subtitles | كانت أختي حاملا في ثلاثة شهور ونصف عندما ماتت |
Ablam aileme işkence etmekle meşguldü,... ...ve ailem de ona işkence etmekle meşguldü. | TED | حيث كانت أختي الكبيرة دائمة الإنشغال بتعذيب والداي، وكانوا هم أيضا مشغولين بتعذيبها أيضا. |
Belki kalırdım. O benim, kız kardeşimdi. Üç erkek kardeşim vardı, ama o tekti. | Open Subtitles | لقد كانت أختي الوحيدة، من أصل أربعة أخوة. |
- O benim kardeşimdi. - Anladım. Ne oldu? | Open Subtitles | تلك كانت أختي - ماذا حدث؟ |
Dürüstçe, o benim Kız kardeşim olsa bulabileceğim en büyük ve zorlu savcıyı alırım yanıma, ve en ağır cezayı vermesini söylerim. | Open Subtitles | بصراحة ، لو كانت أختي ، كنت سأسعى للحصول على أكبر وأسوأ وخزة للمدّعي عام أستطيع ايجادها ، وأهدّده بها |
Kız kardeşim, erkek arkadaşının bazı arkadaşlarını çağırmayı düşünüyordu. | Open Subtitles | كانت أختي تفكر في دعوة بعض أصدقاء صديقاتها |
Kız kardeşim bana ev listeleri yolluyordu ve sonunda gerçekten de beğendiği bir yer bulmuş. | Open Subtitles | أتعرفين، كانت أختي تُرسل لي قوائم، ولقد وجدت مكاناً أنتِ ستعشقينه حقاً. |
O yarı kör portre ressamı Kız kardeşim ayaktayken sandalyede oturduğumu farketmemiş, ve şimdi Avrupa'nın yarısı benim cüce olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | ضعيف وقزم هؤلاء الناس المكفوفين لم يروا بأنني جالس على كرسي بينما كانت أختي واقفه |
O zaman bilmiyorduk ama o sırada Kız kardeşim marketteydi ve kötü bir şekilde kanamaya başlamıştı. | Open Subtitles | لم نعرف سبب ذلك حتى الآن ولكن باللحظة ذاتها كانت أختي بالمتجر |
Kız kardeşim tek kötü hisseden. | Open Subtitles | كانت أختي الوحيدة التي شعرت بالسوء حيالي لقد قامت بالإتصال بصديق |
Kız kardeşim bana canının her istediğini yapabilirdi. | Open Subtitles | كانت أختي تفعل بي كل ما رَغِبتْ به |
Kız kardeşim burada yaşardı. Şimdi hayatta değil. | Open Subtitles | كانت أختي تقيم هنا و هي ميذتة الآن |
Keşke zavallı Kız kardeşim hayatta olsaydı. | Open Subtitles | لو كانت أختي العزيزة على قيد الحياة |
Kız kardeşim hastaydı ve ona bakmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كانت أختي مريضة وتوجب عليّ العناية بها |
Beni doğurduğunda 15 yaşındaymış, o yüzden bana Ablam olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد كانت في 15 من عمرها عندماأنجبتني.. لذا كانوا دوماً يخبروني إنها كانت أختي. |
Ablam hayatta olsaydı, o da aynısını söylerdi. | Open Subtitles | لو كانت أختي على قيد الحياة لربّما قالت لك الأمر ذاته |
Sanki, Ablam gibiydi ve saatlerce konuşmazdık, sadece, günün keyfini çıkarırdık. | Open Subtitles | كانت أختي. نصمت لساعات طويلة، مستمتعين باليوم فقط. |
Şey, bedensel zarara karşı mükemmel koruma sağlayan İnsan Kabuğunu ben icat ettim, İnsan Kabuğunu ben icat ettim ama ailemi asıl kurtaran kişi kız kardeşimdi. | Open Subtitles | حسناً, أنا الشخص الذي إبتكر الصدفة البشرية والذي هو حاجزاً وقائياً مطلقاً ضد الأذى الجسدي ولكن في الحقيقة كانت أختي من أنقذ عائلتنا |
Emekli polis şefi. Öldürülen hemşire benim kız kardeşimdi. | Open Subtitles | متقاعد ، الممرضة التي قتلت كانت أختي |
O benim kardeşimdi. | Open Subtitles | كانت أختي. |
Benim kız kardeşimin de bir bebek evi vardı ama bunlar kadar iyi değildiler. | Open Subtitles | كانت أختي تملك منزلاً للدمى في صغرنا لكنه لم يكن بهذا الجمال، يمكنني رؤيته؟ |