Bir genç olarak matematik sınıfındaki tek kızdı ama ona çok az cesaret veriliyordu. | Open Subtitles | في سن المراهقة، كانت الفتاة الوحيدة في صف الرياضيات، لكنها لم تلقى تشجيعاً كثيراً. |
Okulda, benden nefret eden tek kızdı. | Open Subtitles | كانت الفتاة الوحيدة التي كرهتني في الثانوية |
Patricia 4 erkeğin büyük babam Stan'i de sayarsak 5 erkeğin arasındaki tek kızdı. | Open Subtitles | باتريشا كانت الفتاة الوحيدة من عائلة مكونة من أربع فتيان خمسة, اذا حسبنا الجد ستان |
Orta okulda futbol takımındaki tek kız oydu. | Open Subtitles | كانت الفتاة الوحيدة في فريقه بالمدرسة الإ عدادية |
Çalıştığımız restoranda yemek pişirebilen tek kız oydu ve Tanrım-- bana randevu verene kadar onu aylarca takip ettim. | Open Subtitles | حسناَ، كانت الفتاة الوحيدة التي تطبخ في المطعم الذي عملنا فيه و... يا إلهي |
Odada dans etmek istediğim tek kızdı. | Open Subtitles | كانت الفتاة الوحيدة في القاعة التي أردت الرقص معها. |