o masumdu. | Open Subtitles | لقد كانت بريئة. لقد كانت بريئة. |
O bir şey yapmadı, o masumdu! | Open Subtitles | فإنها لم تفعل أي شيء! كانت بريئة! |
Aman Tanrım, o masumdu. | Open Subtitles | يا الهي لقد كانت بريئة |
Elbette, fakat masumsa bu kadar güzel çizilmiş bir resmi kabul eder. | Open Subtitles | بالطبع، لكنها سترفض تصديق كذبة لبقة كهذه إن كانت بريئة فقط |
Onlar yarın geliyor ve pazarın onun masum olup olmadığı umurunda değil. | Open Subtitles | سيأتون في الغد و سوق العمل لا يهتم إن كانت بريئة أم لا |
Bu hikaye bir zamanlar erdemli ve masum olan bir kasabanın 4 Temmuz günü Jason Blossom'ın gizemli ölümüyle değişmesini anlatıyor. | Open Subtitles | القصة تدور حول مدينة كانت بريئة من قبل الآن تغيّرت للأبد بعد الجريمة الغامضة لمقتل (جيسون بلوسوم) في الـ4 من يوليو |
o masumdu. | Open Subtitles | هي كانت بريئة. |
o masumdu. | Open Subtitles | كانت بريئة |
o masumdu. | Open Subtitles | قد كانت بريئة. |
masumsa, soruları neden yanıtlamıyor? | Open Subtitles | إن كانت بريئة هكذا فلماذا لا ترد على أسئلتنا؟ |
Hayır, ama eğer masumsa... neden ateş edilir edilmez oradan ayrıldı? | Open Subtitles | لا ، ولكن إذا كانت بريئة... ... لماذا غادرت بعد إطلاق النار ... هربت ؟ |
Ve eğer masumsa, onu serbest bırakırız. | Open Subtitles | وإذا كانت بريئة ، نطلق سراحها |
Riesen onun masum olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | رايسن) إعتقدت أنّها كانت بريئة) |
Bu hikaye bir zamanlar erdemli ve masum olan bir kasabanın 4 Temmuz günü Jason Blossom'ın gizemli ölümüyle değişmesini anlatıyor. | Open Subtitles | القصة تدور حول مدينة كانت بريئة من قبل الآن تغيّرت للأبد بعد الجريمة الغامضة لمقتل (جيسون بلوسوم) في الـ4 من يوليو |