"كانت تستحق" - Translation from Arabic to Turkish

    • değdi
        
    • hak ediyordu
        
    • değerdi
        
    • hak etmişti
        
    • buna değmiştir
        
    Görüntüleri aktaran 2 Raiderı kaybettik ama bence bu fedakârlığa değdi. Open Subtitles لقد فقدنا مركبتين لتوصيل الصورة للأسطول.. لكنى أعتقد أن التضحية كانت تستحق
    Katılıyorum canım kesinlikle bu konuşmaya değdi Open Subtitles كل ما فعلناه حبيبي كل التضحيات التي فعلناها بحياتنا كانت تستحق
    Tek ümidim, ona iyi bakmış olman çünkü o bunu hak ediyordu. Open Subtitles أتمنى فقط أنك كنت تهتم لأجلها لأنها كانت تستحق هذا
    Temiz bir sicille doğmayı hak ediyordu. Open Subtitles لقد كانت تستحق أن تولد فى بيئة صالحة
    Arkadaşlardan, hatta benim kendime saygımdan bile taviz vermeye değerdi. Open Subtitles كانت تستحق التحضية بالأصدقاء و حتى القليل من إحترام نفسي
    Onun anne yaptıklarını düşünürsek bunu çoktan hak etmişti. Open Subtitles لقد كانت تستحق هذا بأعتبار ما فعلته بأمك
    Umarım erkek arkadaşınla eğlenceniz buna değmiştir. Open Subtitles آمل أن تكون رحلة المتعة الخاصة بكِ مع حبيبكِ قد كانت تستحق العناء.
    Yemek sırasına girmeye değdi mi? Open Subtitles هل كانت تستحق معاناة الإنتظار في طابور الطعام؟
    Üç yıllık mahkumiyetin o evden kurtulmaya değdi. Open Subtitles أعوامك ال3 في السجن كانت تستحق التخلص من هذا المنزل.
    O terfiiye kaç hayat daha değdi? Open Subtitles كم كانت تستحق تلك الترقية لإضاعة حياة الناس؟
    Levantine'nin payına rağmen, bu riske değdi. Open Subtitles "بغض النظر عن حصة "لافنتين كانت تستحق المخاطرة
    Anlatsana. Dün gece yaptığına değdi mi? Open Subtitles أخبرني ان الليلة الماضية كانت تستحق
    Dul bir kadın olmayı beklemekten çok daha iyi bir hayatı hak ediyordu. Open Subtitles كانت تستحق حياة أفضل من أن تصبح أرملة
    Bundan daha iyisini hak ediyordu Open Subtitles كانت تستحق منك أفضل من هذا
    Senden çok daha iyisini hak ediyordu. Open Subtitles كانت تستحق الأفضل منك
    Biraz masraflı olabilir, ama böyle şeyleri yapmak için değerdi. Open Subtitles ربما تكون تكلفة قليلة لكنها كانت تستحق لجعل الآشياء تستمر
    Fakat yolculuğumun her saniyesi buna tamamen değerdi. TED ولكن كل ثانية قضيتها في هذه المسيرة كانت تستحق العناء بالفعل.
    Geçen her karanlık dakikaya değerdi. Open Subtitles بل كانت تستحق كل دقيقة ظلمة أعيشها للاّن
    O kadın bundan daha iyisini hak etmişti. Open Subtitles تلك المرأة كانت تستحق أفضل من ذلك
    Kuru yalan ama güven bana, Blanca bunu hak etmişti. Open Subtitles كذبة كبيرة ، لكن ثق بي بلانكا) كانت تستحق ذلك)
    Umarım ölüm tehditleri yazmak buna değmiştir, Max. Open Subtitles آمل أن كتابة تهديدات بالقتل كانت تستحق ذلك يا ماكس
    Umarım meyve suyu sıkacağı partin buna değmiştir. Open Subtitles آمل بأنّ حفلة عصيرك المخلوط كانت تستحق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more