Tofu yemeğinden bir tür duvar yapardı, ve bu müşterilerin kafasını karıştırırdı, çünkü hepsi buranın bir restoran olduğunu düşünürdü. | TED | كانت تصنع ما يشبه الجدار من طبخ التوفو و كان ذلك يربك الزبائن، لأن الجميع ظن أنه مطعم. |
Bebekleri olduğunda bütün komşulara yapardı battaniyelerinden. | Open Subtitles | كانت تصنع ملابس جميلة لجيراننا عندما كانوا يرزقون بطفل |
En iyi Noel pudingini annen yapardı. | Open Subtitles | والدتك كانت تصنع أفضل أنوع حلويات أعياد الميلاد. |
Hayır, hayır. Audrey Nilma'da samosas yapıyordu, bu yüzden sonraki trene yetiştik. | Open Subtitles | لا, أودري كانت تصنع السونيسوس عند نيلما لذا استقلينا القطار الذي يليه |
Bilim kisvesi altında türlü sapkınlıklar yapıyordu. | Open Subtitles | كانت تصنع الانحرافات الخلقيه تحت ستار العلم |
Benim Downton'a döndüğüm gece yediği turtayı yapıyordu. | Open Subtitles | كانت تصنع الفطيرة التي أكلتها تلك الليلة عندما كنتُ في القطار عائداً إلى "داونتون" |
Hücre arkadaşım tatlı patatesi fermente ederek tuvaletimizde şarap yapardı. | Open Subtitles | زميلتي في الزنزانة كانت تصنع نبذ من البطاطا الحلوة في مرحاضنا |
Eskiden büyük annem, nehrin yanına kamp yapmaya gittiğimiz zaman, bana içinde armut parçaları olan peynirli sandviçlerden yapardı. | Open Subtitles | جدّتي كانت تصنع شطيرة جبن مشوي مع قطعة كمثرى عندما خيّمتنا قرب النهر. |
Gözleme günü. Lily bana hep gözleme yapardı. | Open Subtitles | ليلى كانت تصنع دائما الفطائر المحلاة |
Bütün Cadılar Bayramı'nda kostümlerimizi o yapardı. | Open Subtitles | لقد كانت تصنع ازيائنا التنكرية كل عيد |
Küçükken büyükannem bununla bana omlet yapardı. | Open Subtitles | مربيتي كانت تصنع بها البيض المخفوق وأنا صغيرة - فهمتك - |
Bana yemek yapardı. | Open Subtitles | كانت تصنع لي العشاء |
Ama çok güzel havuçlu kek yapardı. | Open Subtitles | لكنها كانت تصنع كيك جزر رائع |
En iyi şeftalili keki o yapardı. | Open Subtitles | كانت تصنع افضل فطيرة دراق |
Wendy'de çok güzel kurabiye yapardı. | Open Subtitles | أتعلم، (ويندي) كانت تصنع أفضل سكاكر على الإطلاق. |
Kahve yapıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تصنع القهوة. |
...karısı Poisson Cru yapıyordu. | Open Subtitles | زوجته كانت تصنع سمك غير ناضج. |
Yuva yapıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تصنع عُش |
O gümüş ok ucu yapıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تصنع رأس سهم فضي. |
Sonra sabah Bayan Donahue müthiş pankeklerinden yapıyordu bu yüzden kahvaltıya da kaldım. | Open Subtitles | (ثم في الصباح، مدام (دوناهيو كانت تصنع فطائر شهية بالتوت لذلك بقيت وقت الفطور |