"كانت تعاني" - Translation from Arabic to Turkish

    • Acı çekiyordu
        
    • yaşıyordu
        
    • problemi
        
    Korkunç ihmaller içinde Acı çekiyordu ve çaresizce annesinin sıcaklığının ve sevgisinin özlemini çekiyordu. TED كانت تعاني من إهمال رهيب، وتتوق بيأس لدفء وحب والدتها.
    Hayatının bu döneminde AIDS'den Acı çekiyordu ve zatüree idi. TED في هذه المرحلة من حياتها كانت تعاني من مراحل متقدمة جداً من الايدز وكانت تعاني من الالتهاب الرئوي
    İnsanlar Acı çekiyordu, kavga ediyordu. TED الناس كانت تعاني. الشعب كان يتقاتل.
    Bu arada Samantha da gerçek tanınmazlıktan gelen bir tür yakınlık yaşıyordu. Open Subtitles سامانثا كانت تعاني العلاقة الحميمة التي جاءت فقط من عدم الكشف عن هويته.
    Anlıyorum. Benimde kız kardeşim vardı... Sanırım şu an ölü aynı problemi yaşıyordu. Open Subtitles أفهم الأمر ، لدي شقيقة ، أعتقد أنها ماتت ، كانت تعاني من نفس المشكلة
    Oldukça ileri düzey bir harita ve trahom problemi yaşayan ülkeleri gösteriyor. TED الآن، هذه خريطة عامة تريكم ما هي البلدان التي كانت تعاني من مشكل التراخوما.
    Acı çekiyordu. Onun korkusunu paylaştım. Open Subtitles حسناً,هي كانت تعاني و أنا شاركت خوفها
    Çok fazla Acı çekiyordu. Open Subtitles لقد كانت تعاني من آلام شديدة،كما تعلم
    Çok Acı çekiyordu. Open Subtitles كانت تعاني من الألم
    Kâbuslar yüzünden Acı çekiyordu. Open Subtitles لقد كانت تعاني من أحلام سيئة.
    Acı çekiyordu, yapmamı istedi. Open Subtitles كانت تعاني هي طلبت مني ذلك
    Çünkü çok Acı çekiyordu. Open Subtitles كانت تعاني من الألم
    Çok Acı çekiyordu. Open Subtitles لقد كانت تعاني من ألم كبير.
    Tara bana ilk geldiğinde ağır derecede travma sonrası stres yaşıyordu. Open Subtitles عندما اتت تارا إلي أول مرة كانت تعاني من حالة شديدة من متلازمة إضطراب ما بعد الصدمة
    Medeniyete dönüşündeki geçişte, zor zamanlar yaşıyordu. TED كانت تعاني في العودة إلى الحضارة.
    Oradaki aileler, hayatlarının en kederli günlerini yaşıyordu ve bu nedenle, onlara oğulları veya kızlarına veda edebilecekleri daha huzurlu bir yer sağlamak istedim. TED كانت تعاني هذه العائلات بعض اللحظات القاسية في حياتهم وأردتُ منهم الحصول على مكان أكثر أمنًا حيث يمكنهم أن يقولوا كلمة الوداع الأخيرة لبناتهم وأولادهم الصغار.
    Joy, taşıyıcı anne olduğu için sorun yaşıyordu, ama Catalina oldukça eğleniyordu. Open Subtitles جوي) كانت تعاني من كونها) أماً بديلة ولكن (كاتالينا) كانت تجد هذا الأمر ممتعاً جداً
    Panik ataklar yaşıyordu. Open Subtitles كانت تعاني نوبات من الخوف
    Uyku ve mide bulantısı problemi olduğunu hatırlıyorum. Üşüme... Open Subtitles أتذكر أنها كانت تعاني مشاكل في النوم, الغثيان, قشعريرة
    Uyku ve mide bulantısı problemi olduğunu hatırlıyorum. Üşüme... Open Subtitles أتذكر أنها كانت تعاني مشاكل في النوم, الغثيان, قشعريرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more