Sana dönüşmeni söylediğinde Alex ne demek istedi? | Open Subtitles | اذن ماذا كانت تعني اليكس بقولها يجب ان تتحول؟ |
Senin güzel ve zeki olduğunu söylediği zaman ne demek istedi? | Open Subtitles | وماذا كانت تعني والدتك... بقولها أنك عبقرية حسناء؟ |
Avrupa savaşı demek dünya savaşı demekti. | Open Subtitles | الحرب في أوروبا كانت تعني الحرب في كل العالم. |
Charlene'in sana ne ifade ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | فقط أطرح رأياَ أعرف كم كانت تعني بالنسبة لك |
Sonra bu tertip için gizli bir anlaşma yaptık, ben de kabul ettim çünkü annem ve benim için çok şey anlamına geliyordu. | Open Subtitles | لكننا قمنا بإتفاق خاص، لنقوم بهذه المكيدة وأنا وافقتُ لأنها كانت تعني الكثير لأمي و لي |
Eğer arkadaşlığımız senin için bir anlam ifade ediyorsa... | Open Subtitles | ...إن كانت تعني صداقتنا لك شيئاً |
Senin için ne kadar değerli olduğunu biliyorum denedim ama olmadı. | Open Subtitles | اعلم كيف هي كانت تعني لك الكثير وانا حاولت بالفعل |
Kendilerini feda etmelerinin senin için bir anlamı olduğunu bilmem lazım. | Open Subtitles | سأحتاج معرفة أن تضحياتهم كانت تعني لك شيئاَ |
Ne demek istedi ki? | Open Subtitles | ماذا كانت تعني بذلك؟ |
Bununla ne demek istedi? | Open Subtitles | ماذا كانت تعني بذلك؟ |
Bununla ne demek istedi? | Open Subtitles | ماذا كانت تعني بذلك؟ |
Pinzon için o kırılma noktası istifa demekti. | Open Subtitles | بالنسبة إلى بينزون نقطة الانهيار كانت تعني التقاعد |
O yaşlarda "yazmak" demek bazı resimler çizmek demekti. | Open Subtitles | في هذا السن الكتابة كانت تعني رسم بعض الصور |
Futbol benim için ne demekti biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم ما كانت تعني لي كرة القدم ؟ |
Sahiden, Dan dün akşam eğlenceliydi ama senin için ne ifade ettiğini gerçekten bilmiyordum. | Open Subtitles | (بأمانة(دان ليلة امس كانت ممتعة لكن لم أعرف ماذا كانت تعني لك |
Jane, "London Bridge is Falling Down" şarkısının sadece senin için bir anlam ifade ettiğini söyledi. | Open Subtitles | (جين) أخبرنا بأنك الوحيد، الذي علم "سقوط جسر لندن" ماذا كانت تعني حقًا. |
Joe bu numaraların başka bir şey ifade ettiğini biliyor olmalı. | Open Subtitles | لا بد من أن (جو) كان يعلم أن هذه الأرقام كانت تعني شئ ما |
Ben çocukken, "ezik" anlamına geliyordu. | Open Subtitles | عندما كنت أكبر, كانت تعني العاجز |
Kanunların senin için geçerli olmadığı anlamına geliyordu. | Open Subtitles | كانت تعني أن القانون لا ينطبق عليه |
Aslında, o günlerde "Yoldaş" kelimesi tamı tamına "Eş" anlamına geliyordu. | Open Subtitles | فعلياً، في تلك الأيام (كلمة (رفيقة) كانت تعني حرفياً (زوجة |
Aileniz sizin için ne anlam ifade ediyorsa... | Open Subtitles | عائلتك, مهما كانت تعني لك |
Elizabeth'i kaybettiğimde yolladığın mektupların ne kadar değerli olduğunu sana hiç söylemedim. | Open Subtitles | أنا لم أخبرك أبداً كم كانت تعني لي خطاباتك عندما فقدت (إليزابيث). |
Şu son birkaç ayın senin için bir anlamı olduğunu söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريدك فقط أن تخبريني بأن الأشهر القليلة الأخيرة كانت تعني شيئاً لكِ |