Gerçekten önemli bir iş yapıyordu ve takımına bayılmıştım. | TED | كانت تقوم حقاً بعمل حاسم، وقد راقني بزتها. |
Tracy, çoğumuzun iyi bir iş arama gününde hissettiği şeyi yapıyordu. | TED | كانت تقوم تريسي بما يقوم به الكثير منّا عندما نشعر أننا كرسنّا يوماً جيداً في البحث عن وظيفة. |
Zaten, San Diego Hayvanat Bahçesinde araştırma yapıyordu. | Open Subtitles | كانت تقوم بأبحاث فى سان دييغو فى حديقة الحيوانات |
Kenneth Angie'nin Tracy için yaptığı ve cinsellikle ilgili olmayan şeylerde Tracy'ye yardımcı olacaksın. | Open Subtitles | في أي مساعدة غير جنسية كانت تقوم بها زوجته |
Seslerle iletişime geçiyordu, ruh tahtası kullanıyordu. Her şeyi yapıyordu. | Open Subtitles | كانت تقوم بجلسات روحية، تستخدم اللوح أو أيّ شيْ |
Sadece, bir sürü iyi şey yapıyordu ve bir anda hayatı bir cehenneme döndü. | Open Subtitles | لقد كانت تقوم بكل الأعمال ،الجيّدة في حياتها ثم فجأةً، أصبحت حياتها سيئة |
Belki de Lucy bir çeşit beyin kontrolü deneyi yapıyordu. | Open Subtitles | ربما لوسى كانت تقوم ببعض التجارب للسيطرة على العقل |
Takası görevimiz gereği yapıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تقوم بالتبديل لأن هذه كانت مهمتنا إجلس |
A.I.M, M.O.D.O.K.'un önderliği altında gama enerjisi ile deneyler yapıyordu. | Open Subtitles | , تحت قيادة مودوك آيم كانت تقوم بتجارب على طاقة غاما |
Seslerle iletişime geçiyordu, ruh tahtası kullanıyordu. Her şeyi yapıyordu. | Open Subtitles | كانت تقوم بجلسات روحية، تستخدم اللوح أو أيّ شيْ |
Kamera çok fazla ses yapıyordu. Geri çektik sadece. | Open Subtitles | أنت ترى الكاميرة كانت تقوم بإصدار إزعاج لقد أرجعناها للخلف فقط |
Biliyorsun o babamın numarasını yapıyordu. | Open Subtitles | هل تعلم؟ كانت تقوم بخدعة أبي ، القرد السكران |
Karınca ne yapıyordu? Beyni bir tür karaciğer kurdunun etkisine girmişti ve bu kurt üremek için bir koyunun veya ineğin midesine girmeliydi. | TED | ولماذا كانت تقوم بذلك؟ حسنا، كان دماغها مصاب بفيروس الدودة الشريطية والتي .. بدورها كانت بحاجة الى ان تكون داخل معدة الخروف حتى تستطيع التكاثر. |
Bana masaj yapıyordu ve ben de sadece sohbet ediyordum. | Open Subtitles | كانت تقوم بالتدليك وكنت أجري محادثة |
Her kurban, her gün hepimizin yaptığı şeyleri yapıyordu. | Open Subtitles | أن كل ضحية كانت تقوم بالشيء الذي * اعتدنا عمله ، كل يوم |
İşini yapıyordu. Aynı senin jaffa sana ateş ettiğinde yaptığın gibi. | Open Subtitles | كانت تقوم بواجبها , مثلك عندما أطلق الـ * جافا * النار عليك |
Büyükannemin yaptığı bir şeyi yapalım diyorum. | Open Subtitles | ولكننا يمكننا ان نقوم ببعض مما كانت تقوم به جدتى |
Okul sonrası, yağmurlu bir günde annenin sana yaptığı bir şeydir bu. | Open Subtitles | أراهن أنَّ هذا ما كانت تقوم بهِ أمَّكِ بعدَ المدرسة في يوم ماطر |