"كانت تنظر" - Translation from Arabic to Turkish

    • bakıyordu
        
    • baktı
        
    • hayranlık
        
    • bakıyormuş
        
    Hemşire kadının yanına gelen toplum sağlığı çalışanına bakıyordu çünkü bebek hayatta değil gibiydi. TED الممرضة كانت تنظر إلى موظفة الصحة المجتمعية التي أتت مع الامرأة لأن ذلك الطفل لم يبدو حياً.
    İnsanlar bana bakıyordu, çok şaşırmışlardı. Open Subtitles ، الناس كانت تنظر إلىّ . وأنا مندهش أننى لم أسقط
    Ben ona baktığım zaman da o başka yerlere bakıyordu. Open Subtitles ثم بعد ذلك ...عندما أنظر ثانيةً كانت تنظر هي بعيداً
    Bana sanki bir aptalmışım gibi baktı, onun kadar bile ilgili olmadığımı biliyordu. Open Subtitles كانت تنظر لي كأنني مغفل ولم يضايقني هذا أبدا.
    Aşk olduğunu hissettiği duygularla Ona hayranlık duymakta ve adeta Ona tapmaktadır. Open Subtitles كانت تنظر إليه وتعبده ظنت أن شعورها كان حباً.
    - Demek bu yüzden düğünde bana öyle bakıyormuş. Open Subtitles لا عجب من أنها كانت تنظر لى ساخرة اثناء الزفاف
    Ben ona baktığım zaman da o başka yerlere bakıyordu. Open Subtitles ثم بعد ذلك ...عندما أنظر ثانيةً كانت تنظر هي بعيداً
    sana bakmıyordu, adamım. bana bakıyordu. Open Subtitles انها لم تكن تنظر اليك يارجل انها كانت تنظر الى
    Kuyumcu dükkanının camından hep buna bakıyordu. Open Subtitles لقد كانت تنظر إليه وهو معروض بمحل المجوهرات
    Kız bir nişan yüzüğüne bakıyordu, sanki az önce ona takdim edilmiş gibi. Open Subtitles من الواضح أنه يحبها كانت تنظر إليه باستمرار حتى عاد إليها.
    Rehine gözümün içine bakıyordu, diğeri ise bir kaçış yolu arıyordu. Open Subtitles الرهينة نظر إليّ في عينيّ الأخرى كانت تنظر إلى مخرج
    Hayır ama kesinlikle gözlerimin içine bakıyordu. Open Subtitles لا، لكن.. لكنها بالتأكيد كانت تنظر إلي هذا أمر مؤكد
    Öylece bana bakıyordu, Justin ve kim olduğum hakkında hiçbir fikri yoktu. Open Subtitles لقد كانت تنظر إلي ، جاستن لم تكن لديها أدنى فكرة عمن أكون
    Daha bu sabah senin fotoğrafına bakıyordu. Yemin ederim adını söylemeye çalışıyordu. Open Subtitles هذا الصباح ، كانت تنظر إلى صورة أنتِ فيها وأقسمُ لكِ كادت أن تـنطقَ اسمك
    Sana bunu söylerken direkt olarak sana mı bakıyordu? Open Subtitles عندما قالت ذلك,‏ هل كانت تنظر إليك مباشرة؟
    Yani, kadın sadece bize bakıyordu ve biz de hemen karşısındaydık. Open Subtitles أعني بأنَّ الأشخاص الوحيدين التي كانت تنظر إليهم هم نحن وقد كنا هنا تماماً
    Bir deri bir kemikti ve bana yalvarırcasına bakıyordu. Open Subtitles كانت نحيفة جداً, و كانت .تنظر إلي بتلك العيون
    Ayakkabısının üstüne pisletmişim gibi baktı bana ama başka bir şey demeyeceğim. Open Subtitles لقد كانت تنظر لي نظرة إستحقار ولكنّي سأقول لا داعي لذلك
    Doğrudan bana baktı. Bir dakika boyunca bakıştık. Open Subtitles كانت تنظر إلي مباشرة وحدقنا في بعض لدقيقة
    Başından sonuna kadar o bana baktı bende ona. Open Subtitles طوال الوقت كانت تنظر إليّ وأنا أنظر إليها.
    Aşk olduğunu hissettiği duygularla Ona hayranlık duymakta ve adeta Ona tapmaktadır. Open Subtitles كانت تنظر إليه وتعبده ظنت أن شعورها كان حباً.
    Kameraya tamamen farklı bir şekilde bakıyor, sanki sanki sana içinden bakıyormuş gibi Open Subtitles تحدق في الكاميرا بطريقة مختلفة كما لو كانت تنظر اليك من الداخل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more