Amy Shepherd çok uzaktaydı ama Jessica Hall Yaşıyordu ve kan kaybediyordu. | Open Subtitles | ايمي شيبرد كانت بعيدة جدا لكن جيسيكا هول كانت حية و تنزف |
Kraliçe de onu lağıma atmış. Ve o da ne bulursa yiyerek yaşıyormuş. | Open Subtitles | الملكة سقطت في البالوعة، وهية كانت حية هنا مهما كان هي يمكن أن تبحث. |
Öyleyse kendinden geçmişti, ama muhtemelen arabaya bağlandığında hala hayattaydı. | Open Subtitles | إذاً ربما كانت فاقدة الوعي لكن ربما كانت حية عندما قيدت في السيارة |
Eğer Hayatta olsaydı her iki kadının yaptığı gibi ondan bundan konuşacaktık. | Open Subtitles | إن كانت حية الآن كنا سنتحدث عن الأشياء مراراً و تكراراً كمرأتين |
Bir makineydi fakat canlıydı. Şey gibi... dans pisti ışıkları gibiydi. | Open Subtitles | كانت ألة ولكنها كانت حية , كانت مثل هالة من الضوء |
Hâlâ yaşıyor olsa dahi. | Open Subtitles | حتى لو كانت حية |
Zırvalamayı kes ve bana onun yaşayıp yaşamadığını söyle hemen! | Open Subtitles | فقط أوقف كل الهراء وأخبرني إذا كانت حية! |
Keşke o hayattayken bunu düşünebilseydim. | Open Subtitles | كنت أتمنى أن أكون في حالة عقلية للتفكير في هذا عندما كانت حية |
Buna benzeyecek. Biraz önce Yaşıyordu ama şimdi bir ölü çünkü sana söylediklerimi yapmadın. | Open Subtitles | هذا هو الحال , كانت حية منذ دقائق وماتت الأن |
Maggie Yaşıyordu Dr. Rosen. Yardım etmem için yalvarıyordu. | Open Subtitles | ماجي كانت حية ,دكتور روزين كانت تتوسل لي لمساعدتها |
Bu demek oluyor ki yanarken yaşıyormuş. | Open Subtitles | ذلك يعني أنها كانت حية عندما حدثت الحروق |
Ama göğüs derisini koparıp kalbini çıkardığında yaşıyormuş. | Open Subtitles | لكنّها كانت حية لمّا ملأ رئتها وانتزع قلبها. |
O sırada hayattaydı. | Open Subtitles | نعم لقد كانت حية في ذلك الوقت 709 00: 17: 07,349 |
Kadın hayattaydı, hatta halen Hayatta. | Open Subtitles | على إمرأة كانت حية و في الواقع لا زالت حية |
Hayatta mı ölü mü bulmak o kadar mı zor? | Open Subtitles | هل من الصعب معرفة ما إذا كانت حية أو ميتة؟ |
Hareket ediyordu, canlıydı. Orda olduğumuzu biliyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تتحرك ، لقد كانت حية إنها تعرف بوجودنا هنا |
Hâlâ yaşıyor olsa dahi. | Open Subtitles | حتى لو كانت حية. |
Ve sana onun yaşayıp yaşamadığını, ya da cesedinin yerini soracaktım. | Open Subtitles | إن كانت حية أو ميته، و أين دُفنت |
Annen ölmeden önce ona, o hayattayken yapamadıklarımı... o gittikten sonra yapacacağıma dair söz verdim. | Open Subtitles | قبل موت أمك قمت بالتعهد لها أنني لن أفعل هذا وبعد موتها كان يتوجب علي أي أقوم بفعل ذلك .. وأنا ما كنت لأفعله لو كانت حية |
Eğer hâlâ hayattaysa neden geçtiğimiz iki hafta boyunca ondan bir işaret görmedik? | Open Subtitles | حسناً، لو كانت حية لماذا إذن لم نسمع عنها شئ في الأسبوعين الماضيين؟ |
- Demek ki çerçeve üstüne düşüp köprücük kemiğini kırdığında hayattaymış. | Open Subtitles | مما يعني أنها كانت حية عندما وقع الإطارة وسحق عظم الترقوة |