"كانت حية" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yaşıyordu
        
    • yaşıyormuş
        
    • hayattaydı
        
    • Hayatta
        
    • canlıydı
        
    • Hâlâ yaşıyor
        
    • onun yaşayıp
        
    • o hayattayken
        
    • hayattaysa
        
    • hayattaymış
        
    Amy Shepherd çok uzaktaydı ama Jessica Hall Yaşıyordu ve kan kaybediyordu. Open Subtitles ايمي شيبرد كانت بعيدة جدا لكن جيسيكا هول كانت حية و تنزف
    Kraliçe de onu lağıma atmış. Ve o da ne bulursa yiyerek yaşıyormuş. Open Subtitles الملكة سقطت في البالوعة، وهية كانت حية هنا مهما كان هي يمكن أن تبحث.
    Öyleyse kendinden geçmişti, ama muhtemelen arabaya bağlandığında hala hayattaydı. Open Subtitles إذاً ربما كانت فاقدة الوعي لكن ربما كانت حية عندما قيدت في السيارة
    Eğer Hayatta olsaydı her iki kadının yaptığı gibi ondan bundan konuşacaktık. Open Subtitles إن كانت حية الآن كنا سنتحدث عن الأشياء مراراً و تكراراً كمرأتين
    Bir makineydi fakat canlıydı. Şey gibi... dans pisti ışıkları gibiydi. Open Subtitles كانت ألة ولكنها كانت حية , كانت مثل هالة من الضوء
    Hâlâ yaşıyor olsa dahi. Open Subtitles حتى لو كانت حية
    Zırvalamayı kes ve bana onun yaşayıp yaşamadığını söyle hemen! Open Subtitles فقط أوقف كل الهراء وأخبرني إذا كانت حية!
    Keşke o hayattayken bunu düşünebilseydim. Open Subtitles كنت أتمنى أن أكون في حالة عقلية للتفكير في هذا عندما كانت حية
    Buna benzeyecek. Biraz önce Yaşıyordu ama şimdi bir ölü çünkü sana söylediklerimi yapmadın. Open Subtitles هذا هو الحال , كانت حية منذ دقائق وماتت الأن
    Maggie Yaşıyordu Dr. Rosen. Yardım etmem için yalvarıyordu. Open Subtitles ماجي كانت حية ,دكتور روزين كانت تتوسل لي لمساعدتها
    Bu demek oluyor ki yanarken yaşıyormuş. Open Subtitles ذلك يعني أنها كانت حية عندما حدثت الحروق
    Ama göğüs derisini koparıp kalbini çıkardığında yaşıyormuş. Open Subtitles لكنّها كانت حية لمّا ملأ رئتها وانتزع قلبها.
    O sırada hayattaydı. Open Subtitles نعم لقد كانت حية في ذلك الوقت 709 00: 17: 07,349
    Kadın hayattaydı, hatta halen Hayatta. Open Subtitles على إمرأة كانت حية و في الواقع لا زالت حية
    Hayatta mı ölü mü bulmak o kadar mı zor? Open Subtitles هل من الصعب معرفة ما إذا كانت حية أو ميتة؟
    Hareket ediyordu, canlıydı. Orda olduğumuzu biliyordu. Open Subtitles لقد كانت تتحرك ، لقد كانت حية إنها تعرف بوجودنا هنا
    Hâlâ yaşıyor olsa dahi. Open Subtitles حتى لو كانت حية.
    Ve sana onun yaşayıp yaşamadığını, ya da cesedinin yerini soracaktım. Open Subtitles إن كانت حية أو ميته، و أين دُفنت
    Annen ölmeden önce ona, o hayattayken yapamadıklarımı... o gittikten sonra yapacacağıma dair söz verdim. Open Subtitles قبل موت أمك قمت بالتعهد لها أنني لن أفعل هذا وبعد موتها كان يتوجب علي أي أقوم بفعل ذلك .. وأنا ما كنت لأفعله لو كانت حية
    Eğer hâlâ hayattaysa neden geçtiğimiz iki hafta boyunca ondan bir işaret görmedik? Open Subtitles حسناً، لو كانت حية لماذا إذن لم نسمع عنها شئ في الأسبوعين الماضيين؟
    - Demek ki çerçeve üstüne düşüp köprücük kemiğini kırdığında hayattaymış. Open Subtitles مما يعني أنها كانت حية عندما وقع الإطارة وسحق عظم الترقوة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more