"كانت خطأ" - Translation from Arabic to Turkish

• bir hataydı
• yanlıştı
• Bir hata
• yanlış olduğunu

Bence çiklet bizi şaşırtmak için konmamıştı, bir hataydı.
لا أعتقد أنه تم وضع العلكة هناك لتضليلنا أعتقد أنها كانت خطأ فحسب

Bence harikasın ama.... dansta olanlar... yani,bu öpücük sadece bir hataydı.
لكن ما حدث في الحفلة أعني تلك القبلة كانت خطأ

Ve sonra kimseye danışmadan, herkesten gizlice bir anlaşma yaptın, ve bu bir hataydı.
وبعد ذالك وبدون إستشارة أي أحد و بدون أي داعي عقدت تلك الصفة لقد كانت خطأ

Biliyorum, fakat söyleme şeklin yanlıştı.
انا اعلم, ولكن الطريقة التى قلتيه بها هى ما كانت خطأ

Cylonların çoğu, insanları katlederek Bir hata yaptığımızı düşündüğü için buradayız.
نحن هنا لأن أغلب السيلونز قد شعر أن مذبحة البشرية كانت خطأ

Yaptığın şeyin yanlış olduğunu kabul etmeni istiyorum.
أريد إخبارك أن تلك الحماقة التى فعلتها كانت خطأ

Her bir insanoğlunun ölümü feci bir hataydı.
مما أسفر عن مقتل كل من الإنسان يجري كانت خطأ كبيرا.

Her şey, öpüşmemiz bile, bir hataydı.
كل شيء كان بيننا كانت خطأ وحتى قبلاتنا أيضاً

Justin, sadece bir geceydi, ve korkunç bir hataydı.
جوستن، كانت ليله واحده كانت خطأ هائل

Seninle yatmak büyük bir hataydı. Ama ne var biliyor musun, Amy?
مضاجعتكِ كانت خطأ فادحاً ، لكن أتدرين ؟

Bu bir hataydı ve bunun için özür dilerim Wade.
. " لقد كانت خطأ , و متأسفة جراء هذا " ويد

Kaçmaya çalışmak bir hataydı ve bu hata nerdeyse babanızın hayatına mal oluyordu.
محاولة الهرب كانت خطأ وكادت تودي ...بحياة أبيكم، لذا

- Bu büyük bir hataydı. - Devasa Bir hata.
حسناً من الواضح هذه كانت خطأ كبير هائلة

Bu bir hataydı.
أترى, هذه كانت خطأ.

O öpücük bir hataydı.
تلك القبلة كانت خطأ.

Trajik bir hataydı.
كانت خطأ مأساويا.

Düşün Jane, el yanlıştı.
اتتذكرين يا جين... اليد كانت خطأ

O kart yanlıştı!
البطاقة كانت خطأ.

Bunu bir kaosa çevirdin ve Bir hata yaptım diyorsun.
لقد حولت كل شيء الى فوضى وتقول ، انها كانت خطأ

Sadece biraz şaşırdım... dün geceye büyük Bir hata demene.
.. أنا فقط متفاجئة قليلاً . أنك قلت أن ليلة الماضية كانت خطأ كبير

Doğru ya da yanlış olduğunu düşünmedim. Sadece bizi zengin etti.
لم أفكر حول إذا كانت خطأ أم صواب إنها فحسب تجعلنا أغنى.

- yanlış olduğunu bilmiyoruz. - Doğru. Bilmiyoruz.
نحن لا نعلم إن كانت خطأ - هذا صحيح ، نحن لا نعلم -