Geçen ay yolculuk belgeleri maviydi. | Open Subtitles | الشهر الماضي ، أستمارات السفر كانت زرقاء |
Grace'in bana gösterdiği haplar maviydi. | Open Subtitles | لكن غرايس عرض على حبوب ريسبيردكس و كانت زرقاء |
Ama bir şey var, diğer arabaların hepsi de maviydi. | Open Subtitles | الشيء الوحيد ، أن السيارات التي حطموها كانت زرقاء |
Karısının yanından geçti ve beyaz güllerden oluşan bir tacı Lyanna'nın kucağına bıraktı. | Open Subtitles | مر أمام زوجته (ووضع تاجاً مرصع بورد الشتاء في حجر (ليانا كانت زرقاء متجمدة |
Karısının yanından geçti ve beyaz güllerden oluşan bir tacı Lyanna'nın kucağına bıraktı. | Open Subtitles | مر أمام زوجته (ووضع تاجاً مرصع بورد الشتاء في حجر (ليانا كانت زرقاء متجمدة |
Açık mavi. Kesinlikle açık maviydi. | Open Subtitles | كانت زرقاء فاتحة، بالقطع كانت زرقاء فاتحة اللون |
Gözleri öyle maviydi ki... Neredeyse menekşe rengi. | Open Subtitles | وعينيها كانت زرقاء كأنها لون البحر |
Gözleri gökyüzünden daha maviydi. | Open Subtitles | وعيناه كانت زرقاء كالسماء الصافية |
Gözleri gökyüzünden daha maviydi. | Open Subtitles | وعيناه كانت زرقاء كالسماء الصافية |
Videodaki araba da maviydi. | Open Subtitles | والسيارة التي في الفيديو كانت زرقاء |
"Dün maviydi ama bugün sarı ve nasıl olduğunu bilmiyorum." | Open Subtitles | "بالأمس كانت زرقاء أكثر" "واليوم أصبحت صفراء" "ولا أعرف حتى كيف ظهرت هنا" |
Ya da bir şeyden çünkü gözlerin inanılmaz derecede maviydi. | Open Subtitles | أو شيء لأن عينيك كانت زرقاء بجنون. |
Oldukça maviydi. | Open Subtitles | لقد كانت زرقاء تماما |
- Ayakları maviydi. | Open Subtitles | أقدامه كانت زرقاء. |
Evet. Fotoğraftaki maviydi. | Open Subtitles | نعم ، في الصورة كانت زرقاء |
Evet, maviydi. | Open Subtitles | نعم، لقد كانت زرقاء |
Dudakların maviydi. | Open Subtitles | شفتاك كانت زرقاء |