Sağ karelerin Zayıftı ve bundan şahını almak için yararlandı. | Open Subtitles | ومربعاتك اليمنى كانت ضعيفة وهو إستفاد من ذلك ليأسر ملكك |
Zayıftı. Neyse ki, ben o sırada algılayıcıları izliyordum. | Open Subtitles | كانت ضعيفة جدا, لحسن الحظ أني كنت أراقب المجسات |
Lakin ruhu Zayıftı, Yeryüzü arzusu kuvvetlendi durdu. | Open Subtitles | لكن روحه كانت ضعيفة ، وتلهّفه إلى السطح كان ينمو دائماً بقوة |
O Zayıftı. Kendini öldürüp beni yalnız bıraktı. | Open Subtitles | كانت ضعيفة لقد قتلت نفسها و تركتني وحيدا |
Öpücüğün zayıfsa, senin de zayıf, komik olursa, soytarı olduğunu düşünür. | Open Subtitles | اذا كانت , اذا كانت ضعيفة سوف تعتقد انك ضعيف اذا كانت فكاهية , سوف تعتقد انك مهرج , هل انت معي ؟ |
Kafatası oldukça Zayıftı. Ve bilgisayar analizlerine göre mücadele eden avını tutacak güce bile sahip değillerdi. | Open Subtitles | جماجمها كانت ضعيفة نسبياً، و تبيـَّن من تحليل الحاسوب لها أنها ليست بالقوة الكافية لتحمل الصراع مع الفريسة |
Zayıftı ama bunu benim için yaptı. | Open Subtitles | كانت ضعيفة, لكنها لم تكن كذلك بالنسبة لى . |
O Zayıftı ve ölüyordu. Sen yine de ona işkence ettin. | Open Subtitles | كانت ضعيفة وتحتضر، وعذبتَها رغم ذلك. |
O Zayıftı ve ölüyordu. Sen yine de ona işkence ettin. | Open Subtitles | كانت ضعيفة وتحتضر، وعذبتَها رغم ذلك. |
- Ona rastladığımda bir tüy kadar Zayıftı. | Open Subtitles | كانت ضعيفة مثل الريشة عندما وجدتها |
Hepimiz gibi Zayıftı. | Open Subtitles | لقد كانت ضعيفة , كما نحن جميعاً |
Çok Zayıftı, zavallı çocuk. | Open Subtitles | إنها كانت ضعيفة جداً, عزيزتى |
Oldukça Zayıftı. | Open Subtitles | كانت ضعيفة جدا. |
Bünyesi çok Zayıftı. | Open Subtitles | كانت ضعيفة جداً |
Stratejiniz besbelli Zayıftı. | Open Subtitles | إستراتيجيتك كانت ضعيفة جدا |
Ama malı Zayıftı. | Open Subtitles | لكن مخدراته كانت ضعيفة |
Yarbay Carter haklı. Kiselev'de glokom vardı. Görüşü çok Zayıftı. | Open Subtitles | العقيد (كارتر) محقة، (كيسيليف) مصاب بالغلوكوما، رؤيته كانت ضعيفة |
Annem Zayıftı. | Open Subtitles | والدتي كانت ضعيفة. |
Kardeşlerden biri kendi ihtiyaçları için çok Zayıftı. | Open Subtitles | احدى الاختين كانت ضعيفة |
Eğer çok zayıfsa, çok büyük bir risk olabilir. | Open Subtitles | إذا كانت ضعيفة قد تشكل تهديداً بالغ الخطورة |
Eğer devrilecek kadar zayıfsa bu bizim suçumuz sayılmaz. | Open Subtitles | إن كانت ضعيفة كفاية لتسقط فهذا ليس ذنب أحد |