"كانت عليه" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğundan
        
    • eskisi
        
    • günlere
        
    • zamankinden
        
    • eski haline
        
    • öncesine göre
        
    Kazadan önce olduğundan en az üç kat daha fazla araba var. Open Subtitles يبدو أن أعداد السيارات تضاعفت ثلاث مرات عما كانت عليه قبل الحادث
    Petrol endüstrisi eskiden olduğundan daha temizdi, ama körfezin bazı bölümleri hala kirli geçmişteki efsanevi büyük sızıntılar yüzünden. Open Subtitles الصناعة النفطية أكثر ،نظافةً ممّا كانت عليه لكن أجزاء من الخليج بقيَت ملوثة بسبب بقايا التسربات الكبيرة في الماضي
    Ama kitap tamamlandığında işler eskisi gibi olur diye düşünüyordun. Open Subtitles ولكني اعتقدت عندما يكتمل الكتاب الامور تعود لما كانت عليه
    Ve eğer fark etmediyseniz, 50 yıl eskisi gibi değil artık. TED وإذا لم تلاحظوا، لم تعد الخمسون سنة كما كانت عليه.
    Ama keşke eski günlere dönebilseydiniz. Open Subtitles لكنى أتمنى منكما أن تعيدا علاقتيكما إلى ما كانت عليه
    Hız göstergesi, arabayı getirdiğin zamankinden dokuz mil daha fazla gösteriyordu. Open Subtitles ويظهر التسجيل 9 أميال أكثر مما كانت عليه
    Rhett, Tara'yı eski haline döndürmek için herşeyi verirdim. Öyle mi? Open Subtitles سأضحي بأي شيء لتعود تارا إلى ما كانت عليه قبل الحرب يا ريت
    Bugün işler o dönemde olduğundan daha farklı. TED الحياة الآن مختلفة تمامًا عما كانت عليه سابقًا.
    Ülkemiz 40 sene önce olduğundan çok farklı. TED فهذه البلد مختلفةٌ تماماً اليوم عما كانت عليه قبل ٤٠ سنة.
    Uluslararası toplumun çatışmaları önleme ve onları zamanında çözme kapasitesi ne yazık ki 10 yıl önce olduğundan çok daha kötü. TED من الواضح أن قدرة المجتمع الدولي لمنع النزاعات وحلّهم في الوقت المناسب، أسوء للأسف مما كانت عليه خلال العشر السنوات الفائتة
    Hasta iyiye gidiyor, Saat 6.30'da olduğundan daha iyi bir cerrah olduğuna şüphe yok. TED المريض سيكون على ما يرام، وبلا أدنى شك هي جراحة أفضل مما كانت عليه في الساعة 6:30.
    Kasaba biz gelmeden olduğundan daha kötü olmaz. Open Subtitles لقد حان وقت الذهاب ، فالقرية لن تكون أسوأ مما كانت عليه قبل مجيئنا
    - Herşey daha önce olduğundan çok daha iyi görünüyor. Open Subtitles يبدو أن كل شيء يعمل بشكل أفضل فقط مما كانت عليه في أي وقت مضى.
    Tek istediğim her şeyin eskisi gibi olması. Open Subtitles كل ما اريده هو أمر واحد أن تعود الأمور الى ما كانت عليه.
    Ama... her şeyin eskisi gibi olduğunu varsayamayız. Open Subtitles لكن لا يمكننا التصرّف و كأن الأمور كما كانت عليه.
    Geri geldim ve herkes burada ve bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağından korkuyorum. Open Subtitles أعود وأجد الجميع هنا وأخاف أن الأمور ستكون مختلفة عما كانت عليه
    Hayır, sen her şeyin eskisi gibi olacağından korkuyorsun. Open Subtitles لا، أنتِ تخافين من أن تكون الأمور كما كانت عليه مسبقًا
    Gitmemden önceki günlere diyorum. Open Subtitles أعنى إلى ما كانت عليه قبل أن أغادر
    Şehir her zamankinden daha güvenli ve temiz. Open Subtitles تقدير الأشياء الجيدة. فالمدينة أنظف وأكثرُ أمناً مما كانت عليه.
    11. Bölgenin, Japonya'nın eski haline kıyasla şimdi çok daha iyi olduğu söylenebilir. Open Subtitles يمكن القول أن المنطقة 11 أفضل بكثير الآن مقارنة بما كانت عليه في عهد اليابان
    Bir yıl öncesine göre, şu anda hayatım çok farklı. Open Subtitles حياتي مختلفة تماماً عن ما كانت عليه قبل سنة مضت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more