"كانت لحظة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir andı
        
    • Bir anlık
        
    • anıydı
        
    • bir an
        
    • o anın
        
    • bir şeydi
        
    Size şunu söyleyeyim, bu laboratuvarım için çok duygusal bir andı TED بإمكاني أن أخبركم أنها كانت لحظة عاطفية في مختبري.
    Açık konuşmak gerekirse benim için feci bir andı ve düşündüm ki, şey, hayır, dur biraz, dur biraz. TED و بصراحة كانت لحظة فظيعة بالنسبة لي، و فكرت، حسنا، لا، تماسكي، تماسكي.
    Kim Jong-il, baba, birkaç yıl önce vefat etti, çok tehlikeli bir andı. TED "كيم جونغ إيل" الأب، كانت لحظة خطيرة جدًا عندما توفي قبل عدة سنوات.
    Bir anlık ahmaklık ettim fakat sen ârifane bir şekilde beni caydırabildin. Open Subtitles كانت لحظة حُمق وإنّك أثنيتني عنها بالعقل.
    Fakat Müslümanlar için sıra dışı bir sevinç anıydı. Tüm gereklilikleri titizlikle yapıyorlardı. Open Subtitles ولكنها كانت لحظة تفوق الوصف فى الروعة للمسلمين
    Şüphesiz, hayatlarımızı birçok yönden değiştiren etkili, önemli bir an. TED لقد كانت لحظة محورية .. فقد غيرت حياتنا في عدة مناحي
    İşte o anın hayatımın sembolik ani olduğunu fark ettim. TED أدركت بأن هذه كانت لحظة رمزية في حياتي.
    Büyük bir andı ve kesinlikle hayatımı değiştiren bir andı. TED لقد كانت لحظة عظيمة، وقد غيرت حياتي تماماً.
    Kişinin doğru bilgiye ulaşmasının engellendiğini hissettiği an, Amerika ve tüm dünya tarihinde kritik bir andı. TED كانت لحظة حاسمة في التاريخ الأميركي والتاريخ العالمي حيث كانو يشعروا بأنهم لم يتمكنوا من الحصول على معلومات دقيقة.
    Uçağın alana indiği an inanılmaz duygusal bir andı. TED لقد كنت أصرخ أثناء هبوط الطائرة؛ لقد كانت لحظة مؤثرة.
    O, milyonlarca kişi tarafından izlenmiş ama sadece benim hissettiğim bir andı. Open Subtitles كانت لحظة رآها الملايين لكن لم تشعر بها سواي
    Oraya oturmadan önce, geçen gece öylesine bir andı tamam mı? Open Subtitles قبل ان تجلس هنا امامي دعني اقل لك ان ليلة امس كانت لحظة موافق؟
    Bu, gerçekten çok nadir görülen bir andı ve çok büyük bir şans eseri tanık olduğumuz bir şeydi. Open Subtitles كانت لحظة نادرة للغاية وشئ كان من حسن حظنا أن شاهدناه
    Hadi ama. Bu iyi bir andı. Geçmişi geçmeniz gerekmezdi. Open Subtitles اوه, هيا , هذه كانت لحظة جميلة لانحتاج الى العودة الى الماضي
    Tuhaf bir andı ama bunun bana verilmiş bir şans olduğunu anladım. Open Subtitles كانت لحظة غريبة، ولكنه كان مثل كنت أعرف أن هذا كان فرصتي، مثل،
    Ben az önce kardeşimle bir an yaşadık da. İyi bir andı. Open Subtitles جمعتني للتوّ لحظة بأختي، كانت لحظة جميلة.
    Acayip bir andı ve ben sanki bir anda pelteye dönüşmüştüm ve duygularımın boşaldığını hissettim. Open Subtitles وقد كانت لحظة عجيبة انا فقط وشعرت انني قد تحولت لشيئ هلامي
    Söylemeliyim ki, bu muazzam bir andı. TED يجب أن أقول، هذه كانت لحظة هائلة.
    Bir anlık öfke işte. İki tarafın da hatası vardı. Open Subtitles كانت لحظة غضب نحن أخطئنا وأنتم أخطئتم
    Paniklemiştim. Bilirsin Bir anlık çılgınlıktı. Open Subtitles لقد ذُعرت ، وقد كانت لحظة جنونية
    Haziran 1860, Oxford tartışması, fikir tarihinin gerçekten önemli bir anıydı. Open Subtitles كانت لحظة بغاية الأهميّة في تاريخ النظريّات.
    - Evet. O bir an için yaşanmış bir kardeş kıskançlığıydı, Bay Poirot. Asla affetmedi kendisini. Open Subtitles كانت لحظة غيره من أختها والتى لم تسامح عليها نفسها أبداً
    "Blackbird-Siyah Kuş" şarkısını söylerken... o anın bneim için olduğunu anladım. Open Subtitles "Blackbird" مشاهدتك هذا الأسبوع تغني تلك كانت لحظة لي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more