"كانت مليئة" - Translation from Arabic to Turkish

    • doluydu
        
    Bence o teneke kutu salmonella enteritis adlı bir bakteriyle doluydu. Open Subtitles أظن أن تلك العلبة كانت مليئة عن آخرها ببكتيريا تدعى السالمونيلا
    Büyüdüğüm semt bir çeşit kültürel açıdan kodlanmış bir güzellikle doluydu. TED الأحياء التي نشأت فيها كانت مليئة بنوع من الجمال ذي الرمز الثقافي.
    Ağacın kazıp çıkardığım bu köklerinin her tarafı böcek yumurtalarıyla doluydu. Open Subtitles وهذه الأطراف التي أخرجتها كانت مليئة ببيض الحشرات في كلّ مكان ..
    Oh, odama girişiniz, mertlik doluydu. Open Subtitles أوه .. الطريقة التي قفزت بها إلى غرفتي كانت مليئة للغاية بـ .. الرجولة
    İltifatlarla doluydu. Onlardan ayrılmaya dayanamazdı. Open Subtitles لأنها كانت مليئة بالمديح والثناء عليه ولم يسعه أن يمزقها
    Belge, Sırpların asla kabul edemeyeceği aşırı ve aşağılayıcı isteklerle doluydu. Open Subtitles فقد كانت مليئة بالمطالب القصوى المهينة التي لا يمكن للصرب قبولها أبداً
    Barakası eski ödüllerle doluydu. Open Subtitles النفاية التي أخرجته منها كانت مليئة بالجوائز
    Ama oda Jessica Simpsonlar'la doluydu ve benim birden fazla göğüs kılım vardı. Open Subtitles إلا أن الغرفة كانت مليئة بـ جيسيكا سيبمسون وكان لدي أكثر من شعرة صدر واحدة
    Kafam hız ve yakıt hesapları ve milyon şeyle doluydu... Open Subtitles رأسي كانت مليئة بحسابات الوقود ومليون أمر آخر
    Çantası prezervatif doluydu. Müşterilerin çoğu beyaz olmalı çünkü prezervatifler normal boy. Open Subtitles محفظتها كانت مليئة بالواقيات الذكرية معظم زبائنها من البيض
    İskeletlerin altındaki toprak, tuhaflıklarla doluydu. Open Subtitles إن التربة تحت الهيكل كانت مليئة بالغرابة
    Ama apandisitimin kanser hücreleriyle dolu olduğunu söylemiştiniz. Apandistiniz bize lenfomatik atipiyi işaret eden hücrelerle doluydu. Open Subtitles زائدتكِ الدوديّة كانت مليئة بخلايا أظهرت ليمفوما لا نمطيّة
    Ama alışveriş sepeti tek kişilik dondurulmuş yiyeceklerle doluydu. Open Subtitles لكن أتعلمين، عربته للتسوق كانت مليئة بالوجبات المجمدة
    Dairelerinden birisi çalıntı eşyalarla doluydu. Open Subtitles واحدة من شققهم كانت مليئة بالبضائع المسروقة
    Masası renkli tablolar ve kişisel klasörlerle doluydu. Open Subtitles طاولتها كانت مليئة بالمخططات الملونة و مجلدات شخصية
    Zeminden tavana dolar doluydu. Open Subtitles لقد كانت مليئة بالدولارات .من الأرض إلى السقف
    Tavana kadar dolar doluydu. Open Subtitles لقد كانت مليئة بالدولارات .من الأرض إلى السقف
    Korban'dan önce önünüzde duran bu üç kişi, tamamen karanlıklarla doluydu. Open Subtitles قبل قربان، مكانة ثلاثه قبل كانت مليئة الظلام.
    Umarım yolda bulmuşumdur çünkü fare kapanı fare artıkları ile doluydu. Open Subtitles آمل أنّه كان القتيل على قارعة الطريق، لأن المصيدة كانت مليئة بروث الفئران.
    Küçükken benim odam da bu saçma ödüllerle doluydu oysa hayatımda hiçbir şey başarmadım bile. Open Subtitles غرفة نومي وأنا صغير كانت مليئة بتلك الأشياء ولم أفوز بشيء في حياتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more