"كانو" - Translation from Arabic to Turkish

    • Onlar
        
    • Cano
        
    • vardı
        
    • onları
        
    • onlara
        
    • Kano
        
    • olduklarını
        
    • hepsi
        
    • onların
        
    • iki
        
    • oldukları
        
    • ediyorlardı
        
    Cuma günü 200 eleştiri daha gelecek. Onlar da böyle olursa hep sıçtık. Open Subtitles لدينا 200 نقد سيصدر يوم الجمعة اذا كانو مثل هذا, نحن بورطة كبيرة
    Bu örnekte, daha çok tasarımcıların işlerini gösteriyorum, çünkü esasında uyarılmış olanlar Onlar. TED و أنا الآن أعرض أعمال للمصممين أكثر في هذه الحالة لأنهم كانو الأكثر تجاوبا وتأثرا
    Cano toni. Passo-gran-sheesay. Öyle görünüyor. Open Subtitles كانو توني هاى , من وضعك تحت المسئولية؟ هل احد يعلم ماذا تقول هذه الزبالة؟
    Gerçek şu ki Cano Vega, tüm Amerikalılar gibi şımarıktı. Open Subtitles الحقيقة هي أنّ (كانو فيغا) مثل جميع الأمريكيين، كان مُدللاً.
    Çünkü o, bir lider olarak bu konuda yalnız olmadığını biliyordu. Bu acıdan müzdarip olan kendi askerleri de dâhil pek çok kişi vardı. TED لأنه كقائد، كان على علم أنه ليس الوحيد الذي يعاني، فالكثير من زملائه الجنود ربما كانو يعانون أيضًا.
    Her neyseler, biri onları serbest bıraktı ve sana doğru ilerliyorlar. Open Subtitles حسنا، مهما كانو شخص ما أطلق سراحهم وهم الآن يتوجهون نحوكم
    Memurlarım da o, onlara saldırana kadar kendi işleriyle uğraşıyorlarmış. Open Subtitles فيما يخصّ حراسي، فقد كانو يمارسون عملهم إلى أن هاجمهم
    Teğmen Sonya'nın üzerine basarak vurguladığı kişi Kano, Kara Ejder suç şebekesinin elebaşı. Open Subtitles ذلك المدعو (كانو) التي تُشير إليه المُلازم (بلايد) بمثابة شبح... علمنا أنّه قائد مُنظّمة "التنّين الأسود"
    Onlar hakkında ne kadar az tecrübeye sahip olursanız, o kadar ilgi çekici bir hal alırlar. TED وكلما كانت خبرتنا بها أقل كلما كانو أشد ابهارا
    Neden? çünkü Onlar hem yaşlı ve zayıftılar. Ve onlarin bir şeye ihtiyaçları olup olmadığını öğrenmek için gitmemiz gerekiyordu. TED لماذا ?لانهم كانوا كبارا و عجزة. و نحتاج ان نمر لنرى اذا ما كانو يحتاجون شيئا ما.
    Onlar polis olsaydı bana rozetlerini gösterirlerdi salak. Open Subtitles لو كانو من الشرطة, لكانوا يحملون الشارات يا غبى.
    Telefonlar çalıp duruyordu. Onlar da cevap veriyorlardı. Open Subtitles التليفون يدق باستمرار و بشكل متكرر و كانو يردون عليه دائما
    Eğer Onlar yapabiliyorsa, ben de yapabilirim, anladın mı? Open Subtitles لذلك قلت اذا كانو يستطيعون فعل ذلك بالتاكيد انا استطيع، اتفهم ما اعنى
    Onlar Ürdün'de, İtfaiye'nin hemen yanında yaşıyorlardı. Open Subtitles كانو يعيشون في الاردن في سكن رجال الاطفاء
    Guillermo Cano, El Espectador'un editörü. Open Subtitles جويرمو كانو محرر في جريده المشاهد
    Cano Vega gibi bir adamın bodrum katında antrenman kafesi olması lazım diyorsunuz. Open Subtitles إذن، أنت ستعتقد أنّ رجلاً مثل (كانو فيغا) سيكون لديه آلة لضرب الكرات بقبو منزله.
    Annem ve Charles'ın harika bir ilişkisi vardı birbirlerine bu tarz şeyleri gönderirlerdi. TED اذن كان لامي و تشارلز هذه العلاقة الرائعة حيث انهم كانو يرسلون هذا النوع من الاشياء الى بعضهم البعض.
    Bu, sanayide yaygın bir uygulamaydı ve uçaklar için patent sahibi olanlar onları ateşli bir biçimde savunuyor ve rakiplerine sağlı sollu dava açıyorlardı. TED لقد كانت هذه ممارسة شائعة في المجال، وهؤلاء الذين كانو يملكون براءات الاختراع على الطائرات كانو يدافعون عنها بضراوة وكانو يقاضون المنافسين يسرة ويمنة.
    onlara oyun oynadığımı sanıyorlar. Open Subtitles لقد كانو يظنون بإني أسرقهم , لكن زوجتي مريضة ويجب علي دفع الفواتير
    Kano? Open Subtitles كانو ؟
    Bu çocukların kim olduklarını bilmiyorum, ama eğer ben gelmeseydim senin kıçına tekmeyi basacaklardı. Open Subtitles وانا لا اعرف هؤلاء الاطفال غير انهم كانو يضربونك وكانو سيتركونك قطعة لحم لو اتيت ماخرا
    Biliyorsunuz, tüm bu aramalar, bunların hepsi Malia ve benim beraber yaşadığımız zamanlardan. Open Subtitles كما تعلمون, تواريخ هذه الاتصالات كانو من وقت ميلا وانا كنى نعيش سويه
    Kısa zamanda onların akıllarının başka yerde olduğunu söyleyebilirim çünkü ters bir yüz gördüklerinde bile yine de düğmeye bastılar. TED سرعان ما اكتشفنا أننا نجحنا في جعلهم شاردي الذهن، حيث كانو يضغطون على الزر حتى عندما كانت الوجوه مقلوبة.
    Bu iki salak kesinlikle arkamdan bir şeyler çeviriyordu ve bundan hoşlanmamıştım. Open Subtitles هؤلاء الأغبياء كانو يتطلعون لفعل شيء من وراء ظهري ولم يعجبني الأمر.
    Ama eğer mucizeyi biliyor olmaları buna neden oldukları anlamına mı geliyor? Open Subtitles لكـن لو كانو يعرفـون بالمعجزة ألا يعنـي ذلك أنهـم هم من فعلوهـا
    Düşünsene, bir saat önce otoparkta kavga ediyorlardı. Ama bu gece, yıldız olacaklar. Open Subtitles فقط فكر, قبل ساعة كانو يتشاجرون في المواقف لكن الليلة, سوف يكونون نجوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more