Fakat onlarda, sizde olmayan bir şey vardı: Diploma! ! | Open Subtitles | ولكنهم كانوا يملكون شيئاً واحداً لا تملكه أنت، يملكون دبلومة |
Komik bir şey var, Profesör X'in bazı öğrencilerinin hakikaten de kanatları vardı. | Open Subtitles | من باب الدعابة، في حالة بروفيسور إكس، بعض من طلابه كانوا يملكون أجنحة. |
Uydu telefonları vardı ve hatta gece görüş gözlükleri vardı. | TED | كان لديهم أجهزة اتصال عن طريق الأقمار الصناعية، بل أيضا كانوا يملكون أجهزة رؤية ليلية. |
Yapmaktan hiç de hoşlanmadığım şeyleri de yaptılar ve tamamen farklı amaçları vardı. | TED | و قاموا بكل الأشياء التي لم أكن مهتماَ بالقيام بها، و لكن كانوا يملكون أهدافاَ مختلفة تماماَ. |
Kafalarına koydukları bir iş varsa... veya ben o işi onların kafalarına sokarsam yeterince paraları vardı. | Open Subtitles | كانوا يملكون الكثير من النقود حينما يريدون جمعها أو حينما أدفعهم لجمعها |
Çok fazla ego'ları vardı. | Open Subtitles | كانوا يملكون القوة, لكن بدون براعة تخطيط. |
Ama kilit zorlanmamış. Yani anahtarı vardı. | Open Subtitles | لكن لم يتم خلع الأقفال لقد كانوا يملكون المفتاح |
Nasıl dolgun kavunları vardı? -Doğru. | Open Subtitles | تلك الفتيات كانوا يملكون ثـدي كـبـيـر, صـحـيــح؟ |
Gaz stokları vardı. Başka seçeneğimiz yoktu. | Open Subtitles | كانوا يملكون مخزوناً كبيراً من الغاز، لم يكن أمامنا خيار. |
Araba hurdalıkları vardı. Avery Caddesinde yaşıyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يملكون مكان لـ قطع الغيار ويعيشون بنفس طريقة إيفري |
Biraz esrarengiz göründüğünü biliyorum ama çocukken salonumuzda aynı saatten vardı. | Open Subtitles | أعلم أن الأمر يبدو غريبًا و لكن أبواي كانوا يملكون نفس الساعة في عائلاتنا عندما كنّا نكبر |
Şükürler olsun ki ellerinde video vardı ve demokrasimizi biraz daha eşit kılmak için üstüme düşeni yapabildim. | Open Subtitles | حمدًا للربّ أنهم كانوا يملكون فيلمًا وحمدًا للربّ أني استطعت القيام بجزئي لجعل ديمقراطيتنا أكثر مساواة قليلًا |
Tren istasyonundaki üç adamın da telefonlarında bu görüntü vardı. | Open Subtitles | جميع الرجال الثلاثة من محطة القطار كانوا يملكون تلك الرسالة على هواتفهم |
Çünkü oradaki insanların bilgisayarları vardı. | TED | لأن هناك -- الأشخاص هناك كانوا يملكون أجهزة الكمبيوتر. |
Recanati'de uzak değil. Amcamın ve bizim evimiz vardı. | Open Subtitles | بعض أعمامى كانوا يملكون بيتاً فى " راكانتى " قريباً من هنا |
Gereğinden fazla insan vardı. | Open Subtitles | الناس كانوا يملكون أكثر مما يحتاجون |
Başka planları vardı. | Open Subtitles | ولكنهم كانوا يملكون خططاً أخرى بجعبتهم. |
Onların başka planları vardı. | Open Subtitles | ولكنهم كانوا يملكون خططاً أخرى بجعبتهم. |
Kırmızı, boncuk gibi gözleri vardı. | Open Subtitles | كانوا يملكون عيوناً حمراء خرزية |
Başlarken iki dişleri vardı böylece volan'a dönüşebilirdi. | Open Subtitles | "كانوا يملكون سنين على مفتاح التشغيل حتى يديروا الدولاب." |