Beş kişiydiler bazı haritalara bakıyorlardı. Planlı bir toplantıydı. Pardon? | Open Subtitles | كانوا ينظرون لخريطة كان إجتماعاً منظماً معذرة؟ |
Bize hayvanat bahçesinden gelmişiz gibi bakıyorlardı. | Open Subtitles | و قد كانوا ينظرون الينا كاننا من حديقة الحيوانات |
Ve değişik bir şeyler vardı, sanki bana bakıyorlardı. | Open Subtitles | و كان هناك شىء مختلف بشأنهم كأنهم كانوا ينظرون الى مباشرة |
Kör değilim.Senin gibi kızların bana okulda nasıl baktıklarını biliyorum. | Open Subtitles | انا لست عمياء اعرف كتير من البنات في المدرسه كانوا ينظرون لي هكذا |
Arkadaşlarının da aynı okyanusa baktıklarını bilerek rahatlayasın diye. | Open Subtitles | ترتاحين لإن أصدقائك كانوا ينظرون للبحر نفسه |
#Aynı dağa baktılar... #...ama farklı duygularla... #...çünkü, aslında, onlar yenenler... #...ve yenilmiş olanlardı. | Open Subtitles | كما أنهم كانوا ينظرون الى نفس الجبل لكن بمشاعر مختلفة في حقيقة الأمر كانوا عبارة عن فسمبن فاتحين و أناسٌ تم غزوهم |
Gözleri direk bakıyordu. Onun çok korkunç olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | كانوا ينظرون من خلالك هذا الشئ لا يخاف من شئ |
Sonra dışarıda dikiliyordum ve tüm o herifler bana böyle bakıyorlardı ve sanki içlerinden "gördüğüm en iyi mekân" diyorlardı. | Open Subtitles | وكنت واقفة في الخارج وكل اولائك الرجال كما لو كانوا ينظرون ليّ وهم كما لو كانوا "افضل فتاة على الاطلاق" |
İlk plajda yürüdüğüm zamanı hatırlıyorum da, kaslı bir apaçi olduğum için insanlar bana bakıyorlardı. | Open Subtitles | أذكر أول مرة مشيت إلى الشاطئ الناس كانوا ينظرون إلى كأني الطفل المعضل الضخم |
Diğer elemanlar sanki ateşi bulmuşum gibi bana bakıyorlardı. Süper! | Open Subtitles | الآخرون هُناك كانوا ينظرون إليّ و كأننيّ أكتشفت النار. |
- Güneş doğduğunda sana bakıyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا ينظرون إليك جيداً عندما أشرقت الشمس |
İçeri bakıyorlardı. Bana bakıyorlardı. | Open Subtitles | وكانوا ينظرون بالداخل كانوا ينظرون إليّ. |
Ve Netflix'deki sıralanmalara bakıyorlardı, ve bir çoğumuzunda farkına vardığı komik bir şeyin farkına vardılar, bizim evlerdeki bazı filmler düzeniğinde hızlıca girer ve çıkar. | TED | وقد كانوا ينظرون إلى قوائم نت فليكس، ولاحظوا أمرا مضحكا نوعا ما الكثير منا لاحظه، هو أن هناك أفلام تندفع نوعا ما نحو الأعلى وخارجا إلى بيوتنا. |
Bagajlara bakıyorlardı. Yarın gideriz. | Open Subtitles | كانوا ينظرون في سياراتهم . سنذهب غدا |
Birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı. | Open Subtitles | كانوا ينظرون فقط إلى أعين بعضهم البعض |
Bana bakıyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا ينظرون إلي |
Neye baktıklarını... biliyorum. | Open Subtitles | جائتني فكرة عما كانوا ينظرون اليه |
Sana nasıl baktıklarını gördün mü? Merhaba? | Open Subtitles | هل رأيت كيف كانوا ينظرون إليك؟ |
Sana nasıl baktıklarını. | Open Subtitles | كيف كانوا ينظرون إليكِ. |
Bana sanki aklımı kaybetmişim gibi baktılar. | Open Subtitles | هم كانوا ينظرون لي كما لو انني فقدت عقلي |
İnsanlar bana bakmalarını istediğim şekilde bakıyordu. | Open Subtitles | الناس الذين كانوا ينظرون لي كانوا ينظرون للذي أردت أن يروه مني |