Kanıt koruma zincirindeki son kişi o ve elmaslar onun evinde bulundu. | Open Subtitles | كان آخر شخص في قيد الحجز، والألماس وجدت في منزله. |
Carly Kirk'ü kaybolmadan önce gören son kişi sizsiniz. | Open Subtitles | كان آخر شخص شاهد الفتاة القاصر قبل أن تختفي |
Dükkândaki her kimse maktulün konuştuğu son kişi olmalı bu yüzden şimdi oraya gidiyorum. | Open Subtitles | اياً كان المتواجد في ذلك المتجر فقد كان آخر شخص تحدث إلى ضحيتنا، لذا سأتجه إلى هناك الآن |
Muhtemlen dünyada konuşmak istediği son kişi benim. | Open Subtitles | 'م ربما كان آخر شخص يريد التحدث ،؟ |
Bu dosyayı alan son kişi o idi. | Open Subtitles | كان آخر شخص يأخذ هذه الأوراق خارجا |
Onu canlı gören son kişi o. | Open Subtitles | كان آخر شخص رآها حيّة، تلك ليست مصادفة. |
Kayıp şişeye erişimi olan son kişi oydu. | Open Subtitles | كان آخر شخص له وصول للأنابيب المفقودة |
Onu canlı gören son kişi kimdi ? | Open Subtitles | من كان آخر شخص رآه حياً؟ |
Bay O'Roarke'i canlı gören son kişi kim? | Open Subtitles | من كان آخر شخص رأى السيد (أُورورك) حياً؟ -أنا. |
Angela ile birlikte gördüğünüz En son kişi kimdi? | Open Subtitles | من كان آخر شخص رأيته مع "أنجيلا"؟ |
Yoksa aklına gelen son kişi miydi? | Open Subtitles | أم تراه كان آخر شخص فكّر فيه؟ |
Ve ölmeden önce Georgia Madchen'i ziyaret eden son kişi de Will'di. | Open Subtitles | و(ويل) كان آخر شخص يزور جورجيا ماتشن) قبل موتها) |
İletişim kurduğu son kişi kimmiş? | Open Subtitles | من كان آخر شخص أتصلت به؟ |
Hannah Wells'in patronu, Majid Nassar'ı canlı gören son kişi. | Open Subtitles | مُدير (هانا ويلز) كان آخر شخص يرى (ماجد نصّار) على قيد الحياة |
Danny'yi hayattayken gören en son kişi o. | Open Subtitles | كان آخر شخص رأى (داني) على قيد الحياة |