Gerçek kibirli tiplerden biriydi her zaman kelime haznesinden bahsederdi. | Open Subtitles | كان أحد أنواع المتفوقين الحقيقيين يتحدّث دوماً من قاموس المرادفات |
Sürekli müşterilerimden biriydi. Ama yemin ederim ki ölümüyle bir alakam yok. | Open Subtitles | كان أحد العُملاء المُنتظمين لديّ، ولكن أقسم أنّ لا علاقة لي بوفاته. |
Bunu anlamıştı çünkü o da o iyi şeylerden biriydi. | Open Subtitles | وكان أعلم بذلك وأدرى، لأنه كان أحد الأشياء الجميلة أيضًا. |
O gece öldürdüğünüz de, müşterilerinizden birisiydi. | Open Subtitles | وأنه كان أحد زبائنك ذلك الذي قتلت تلك الليلة |
Eğer birisi iş arıyorsa, bu tarz belgeler bir zorunluluk gibi oluyor. | Open Subtitles | أعتقد أن مثل هذا الشيء ضروري إذا كان أحد يبحث عن عمل |
Müşterilerinden birinin sana, mesela, 700$ borcu olsa ne olurdu? | Open Subtitles | ماذا ستفعل إذا كان أحد عملائك مدين لك بسبعمائة دولار |
Babamın babası on Resnick kardeşten biriydi. | TED | إذن والد والدي كان أحد الإخوة ريسنيك العشرة. |
Mystery Science Theater'dan Michael J. Nelson Twitter'da bu videoyla ilgili ilk kez şaka yapanlardan biriydi. | TED | مايكل ج. نيلسون من مسرح العلوم الغامضة كان أحد أول الناس الذين نشروا مزحة حول الفيديو في تويتر. |
O da olay yerindeki polislerden biriydi. Onunla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | وهو كان أحد رجال الشرطة المتواجدين في مسرح الجريمة أريد التحدث إليه |
Diğerlerinden biriydi. 10 haftadır iş görüyordu, hala yenisiyle değiştiremedim. | Open Subtitles | كلاّ، كان أحد القرود الأخرى وحصل ذلك قبل عشرة أسابيع تحديداً ولم أحصل على بديل له بعد |
Phu Bai, savaşın en kanlı katliamlarından biriydi. | Open Subtitles | فو بي كان أحد المذابح الأكثر دموية الحرب. |
Zipacna Apophis'in en sadık alt beylerinden biriydi. | Open Subtitles | زيبانكو كان أحد ال أبو بوهيز أكثر الحكام الصغار مساندتاً لنا |
Dedektif Flemming New Yok tarihindeki en önemli dedektiflerden biriydi. | Open Subtitles | المحقق فليمنج كان أحد أكثر محققي مديرية شرطة نيويورك المزينين في تاريخ نيويورك |
Peter Brandt, CIA Latin Amerika birimi. Hedeflerinden biriydi. | Open Subtitles | بيتر براندت، وكالة المخابرات المركزية قسم أمريكا اللاتينية وهو كان أحد الأهداف |
Sadece kız arkadaşım ile aniden kararlaştırıp yaptığımız şeylerden biriydi. | Open Subtitles | كان أحد تلك الأشياء التلقائية التى فعلتها انا وصديقتى |
Duran Duran dinlediğim dönemde amcam, Reagan'ın Grenada'ya gönderdiği askerlerden biriydi. | Open Subtitles | حسنا، ظهر متى أنا كنت أستمع إلى دوران دوران يوميا عمّي كان أحد جنود البحرية ريغان أرسل إلى غرينادا. |
Dominik Richert Doğu cephesinden Batı cephesine sevk edilen askerlerden biriydi. | Open Subtitles | دومينيك رخرت" كان أحد الجنود" الذين اُمروا من الشرق إلى الغرب |
36.2'lik kale koşucusunu şaşırtma ortalaman çağın en iyi ortalamalarından birisiydi. | Open Subtitles | نسبتك المئوية الـ362 لرمي الكرة نحو القاعدة كان أحد أفضل النتائج في عهدك |
birisi sahtekâr ise atalarımızın ile , bu kaderi ihsan . | Open Subtitles | لو كان أحد غير صادق مع أسلافنا سوف يلاقون هذا المصير |
Editörlerden birinin kadın olup olmadığını bilmiyorum ama büyük fark yaratılıyor. | TED | الأن ، لا أعرف إن كان أحد المحررين أمرأة ولكن هذا يمكن ان يحدث أكبرالاختلافات. |
Krallığın en zengin tüccarlarından Biri kanunsuz işlerinden dolayı afişe olmuştu. | TED | كان أحد تجّار المملكة الأكثر ثراءً قد فُضح بسبب معاملاته الفاسدة. |
Biz yalnızca birileri bir şeyler görmüş mü onu bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول أن نعرف إن كان أحد ما قد رأى شيئًا |
- Telefonla konuşurken yanında kimse var mıydı? | Open Subtitles | لا ــ هل كان أحد بجانبك عندما تحدثت معك فى الهاتف ؟ |