Her gün tekrar tekrar yüzüne tahta bir şeyle vurulması gibiydi, kazık gibi. | Open Subtitles | كل يوم كان أشبه أن تكوني مطعونةً بشيء خشبي غير حاد مراراً وتكراراً |
Hayatının sosyal yönünde o tam bir çocuk gibiydi, hiçbir şekilde olgunlaşmamıştı. | TED | و من ناحية حياته الاجتماعية كان أشبه بطفل لم ينضج أبداً. |
Kafama kapı çarpılmış gibiydi ve öldüğümü düşündüm. | Open Subtitles | كان أشبه بالباب يغلق في رأسى و ظننت أننى فارقت الحياة |
Ama bunlar Daha çok cinayetle alakası olmayan bir video klibe benziyor gibi. | Open Subtitles | الأمر الذي كان أشبه بكثير بفيديو مُوسيقي لا علاقة له بجريمة القتل. |
Şimdi, Daha çok markette kavun seçer gibi tuttun. | Open Subtitles | والان.لقد كان أشبه باللمس براحة اليد لبعضٍ من الشمام في السوق المركزي |
Elbette çoğu zaman departmanımı zirvede tutarım, ne var ki geçen Noel... ortalık tımarhaneye dönmüştü. | Open Subtitles | بالطبع أدير قسمي بجدارة معظم الوقت، لكن موسم عيد الميلاد كان أشبه بمصح المجانين. |
Hayır, başka biri. O önemli değil. Rüya gibiydi zaten. | Open Subtitles | .لا، فتى آخر لكن هذا لا يحتسب فذلك كان أشبه بالحلم |
Müziği göre ayarlanmış, bütün vücutla yapılan hareketler gibiydi. | Open Subtitles | كان أشبه بجسد كامل يتقيأ على نغمات الموسيقى. |
..dinleniyor gibiydi. Sanki doğal bir kafa bulma gibiydi. | Open Subtitles | حراً من كل هذا الجنون الذي كان يستهلكه كان أشبه بالسكر بلا نبيذ |
Paylaştıklarımızın çoğu kabus gibiydi ama onunla geçirdiğim bir dakikaya bile değerdi. | Open Subtitles | كل الذي تشاركناه كان أشبه بكابوس ولكني لا أكره أي لحظة قضيتها معها |
Çok sıkı tutuyordu, sanki korkuyor gibiydi ama.. | Open Subtitles | مخيفاً مخيفاً ومثيراً في الوقت ذاته .. كان أشبه بـ |
Sanki bir daha göremeyeceğim garip astronomik bir olayı seyrediyormuşum gibiydi. | Open Subtitles | كان أشبه بمشاهدة حدثٍ فضائي غريب وأنتَ تعرف أنّك لن تراه مجدّداً |
Acı, dudaklarımı birbirine kazara zımbaladığım zamanki gibiydi. | Open Subtitles | الألم كان أشبه بتدبيس شفتيّ معاً دون عمد |
Millet burayı bıraktığınızda çöplük gibiydi.. | Open Subtitles | و الآن يا شباب عندما تركتم هذا المكان , كان أشبه بالقمامة |
- Evet, hissettim işte. Amigdala mevzusu gibiydi. | Open Subtitles | إنّما خالجني شعور، كان أشبه بغريزة صراع البقاء |
Doğrusu, bence o bir rock yıldızı gibiydi ve meyveleri topluyordu. | Open Subtitles | بصراحة، أعتقد، بأنهُ كان أشبه بِنجوم "الروك"، وكان يُجيد إلتقاط السيدات. |
Bana bakti. Ama bir babadan çok muhafiz gibiydi. | Open Subtitles | كان يرعاني, لكنه كان أشبه بحارسٍ أكثر من والدٍ |
İnternette ünlü olmanın 1995 versiyonu gibiydi ve okulumda cinsel taciz devrimi başlattı. | Open Subtitles | كان أشبه بنسخة عام 1995 بإنتشاره على النت وذلك بدأ ثورة التحرش الجنسي في مدرستي |
Ben olsam bu adama dolandırıcı diye hitap etmezdim. Bana göre, Daha çok suçlu birisiymiş gibi geldi. | Open Subtitles | لن أقول بالضرورة أنّ هذا الرجل محتال أعني، يبدو كما لو كان أشبه بمجرم سوقيّ |
Aslında bu iş Daha çok yakala ve bırak operasyonuydu. | Open Subtitles | في الواقع، الأمر كان أشبه بالقبض ثم إطلاق السراح |
Ofis tımarhaneye dönmüştü. | Open Subtitles | كان أشبه بمصح عقلى |