"كان الأمر كله" - Translation from Arabic to Turkish

    • Hepsi
        
    • bir
        
    • rüya
        
    Hepsi numaraysa, numaranı şimdi yap bakalım. Haydi. Open Subtitles لو كان الأمر كله تظاهر، تظاهري بذلك الآن
    Peki Doktor, bunların Hepsi bir rüya mıydı? Open Subtitles إذن أيها الطبيب، هل كان الأمر كله حلماً؟
    Hepsi yalandı, değil mi? Open Subtitles لقد كان الأمر كله مجرّد كذبة , أليس كذلك ؟
    Sadece, sizin bir gün uyanıp da bütün bunlara değer miydi demenizi istemiyorum. Open Subtitles لا اريدك ان تصحوا صباح يوم, تتسائل ان كان الأمر كله يستحق العمل.
    O zaman bize komplo kurdular. O zaman tüm bu olanlar bir komplo. Open Subtitles ربما كانوا يوقعون بنا بتسريب معلومات خاطئة و ربما كان الأمر كله مجرد فخ
    Tüm paranı boş bir rüya için harcadım. Open Subtitles استهلكتُ مالك هباءً. لقد كان الأمر كله مجرّد نكتة.
    Hepsi kolay kazançtı, ta ki Bedava Balon Günü'ne dek. Open Subtitles لقد كان الأمر كله جيداً حتي يوم البالون المجاني
    Ama artık gerçeği gör Ragnar. Hepsi tuzaktı. Open Subtitles ويجب أن ترى الحقيقة الآن لقد كان الأمر كله فخاً
    Bence Hepsi annenin suçu. Open Subtitles فقد كان الأمر كله بمثابة غلطة شنيعة
    bir zamanlar olduğumuz o genç insanlar artık yok, Hepsi bir yanılsamaydı. Open Subtitles الشـاباناليافعـانلا وجودلهمـا... كان الأمر كله وهمـاً ...
    Hepsi gizli bir görevin parçasıydı. Open Subtitles كان الأمر كله جزء من مهمة سرية
    Popüler olan diğer bir hikaye türü ise-- Oliver Stone filmlerini veya Michael Moore filmlerini biliyorsanız, bir film yapıp sonra, "Hepsi bir kazaydı" diyemezsiniz. TED هناك مجموعة أخرى من القصص الشعبية .. إذا كنت تعرفُ أفلام أوليفر ستون، او أفلام مايكل مور، لا يمكنك أن تصنع فيلما ثم تقول: "لقد كان الأمر كله مصادفة كبيرة."
    Hepsi de onun fikri. Open Subtitles لقد كان الأمر كله فكرتها
    - Harika! Evlenme teklif ettim! - Hepsi yalandı. Open Subtitles (ـ لقد كان الأمر كله كذبة يا (كريستينا ـ عن ماذا تتحدثين ؟
    Hepsi vicdan azabındandı. Open Subtitles كان الأمر كله بدافع الذنب
    Ama bütün bu şeyler yok olurken öylece oturup bir şey yapmadan duramam. Open Subtitles لَكنِّي لا أَستطيعُ الجلوس بدون فعل أى شئ في حين كان الأمر كله على وشك الإنتهاء
    Soğuk kış sabahlarında, kendine ait evi olduğunda ve kendini garip, kırılgan ve bomboş hissettiğinde, bir an için, tüm bunların bir rüya olduğunu bilmiyor. Open Subtitles تلك الصباحات الشتوية الباردة والمشمسة عندما تختلي بنفسها في المنزل وتشعر بالغربة والهشاشة والفراغ وللحظة لا تعرف إن كان الأمر كله حلما
    Florida Zaferi. Bu sadece bir rüya mıydı? Open Subtitles هل كان الأمر كله بمثابة حلم؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more