Eğer bir Adam seni ölümsüz aşkınla yıkyor ve sen boğuluyorsan | Open Subtitles | اذا كان الرجل يعرض عليكي نفسك الى الابد انتي فجأة تخنقيه |
Birlikte olmak istediğin Adam buysa ne pahasına olursa olsun onunla olmalısın | Open Subtitles | إن كان الرجل الذي تريدين فعليك أن تبقي معه مهما كلف الأمر |
Ne yani! Eğer Adam gitmek istiyorsa, onu niye durduruyoruz ki? | Open Subtitles | أعني ذلك، إذا كان الرجل يريد المراوغة فمن نحن لنوقفه ؟ |
On yıl önce çıktığım Adamın nişanlanmasını umursayacağımı mı sandın? | Open Subtitles | أتخالني أبالي إنْ كان الرجل الذي واعدته قبل عقد مخطوباً؟ |
O, hayata bir hayvan gibi yapayalnız... başlamış olan bir adamdı. | Open Subtitles | لقد كان الرجل الذي بدأ كل شيئ وحده كحيوان |
Ah bir bilse insan neye varacak bugünkü işin sonu! | Open Subtitles | آه لو كان الرجل يستطيع أن يعرف ما الذي سينتهي به هذا اليوم |
Bu Adam, sağlam özel ajanlık işleri için paha biçilmezdir. | Open Subtitles | الآن، كان الرجل لا يُقدّر بثمن لأمور العميل السري الثابت. |
O an bu adamin asik oldugum Adam oldugunu hatirladim. | Open Subtitles | الذي اتذكره هو إنه كان الرجل الذي وقعت في حبه |
Bana biraz durumdan bahsedin. Ping bayanın kedisi. Kurtarılmış. Yaşlı bir adamla yaşıyormuş. Birgün Adam elektrik süpürgesiyle temizlerken kalp krizi geçirmiş ve vefat etmiş. | TED | بينغ هو اسم قطتها، وكانت مُنقذَة. كانت تقيم مع رجل مسن، كان الرجل يكنس في أحد الأيام، وتعرض لنوبة قلبية ولقى نحبه. |
Kadınlar hakkında dedikodular ve Amerika'da siyahi Adam olmanın nasıl olduğu da vardı. | TED | وكان هناك بعض الحديث عن النساء وكيف كان الرجل الأسود في أمريكا. |
Benim yanımdaki Adam son derece hoş bir beyefendiydi ve kendini Bay Herbert Levine olarak tanıttı. | TED | كان الرجل الذي بجانبي لطيفًا للغاية، وقدم نفسه كالسيد هيربت ليفين. |
Bilemiyorum. Anlaşılır bir not aslında: Adam yorgun. | Open Subtitles | لست أدري، كانت زلّة غير مقصودة كان الرجل مرهقاً |
Öldürdüğünüzü sandığınız Adam yürüyüş ayakkabımın deri topuğuyla kafasına vurduğum adamdı. | Open Subtitles | الرجلالذيإعتقدتأنك قتلته... كان الرجل الذي ضربته على رأسه بكعب حذائي الجلدي |
- Teşekkürler. Muhtemelen kiralanmış başbelası bir Adam. | Open Subtitles | كان الرجل مستأجَراً ليثير المتاعب في الغالب |
Adamın kim olduğunun bir önemi yok, önemli olan kafamın içinde tekrarlayan o cümle: "Sonuna kadar desteye dokunmayacağım." | TED | لا يهم من كان الرجل كل ما يهم أن الجملة كانت تتكرر في رأسي: "لن ألمس الورق حتى النهاية" |
Sana söylemiştim, bunu yapan kalın çerçeveli gözlükleri olan bir adamdı. | Open Subtitles | , لقد أخبرتكِ كان الرجل ذا النظارات السميكة |
Ama bir Adam ne kadar bilge olursa olsun, ...bir insandır, zayıflıkları olan bir insan. | Open Subtitles | و لكن مهما كان الرجل حكيماً فإنه لا يزال بشراً و له ضعف البشر |
Bunlardan sorumlu olan adamı yakalamıştım Ve tahliye etmiştim. | Open Subtitles | كان الرجل المسؤول عندى بالحجز وأطلقت سراحه |
Şimdi, eğer erkek kadından daha çok ses çıkardıysa elinizi kaldırın. | TED | الآن ارفعوا ايديكم إذا كان الرجل هو من يصنع ضوضاء أكثر من المرأة |
Marybeth? Barolu herif sabahtan beri evi arıyor. | Open Subtitles | يا ماربيث, كان الرجل من الشؤون الداخلية هنا طيلة الصباح |
...ama daha önemlisi Milo Rambaldi'nin birlikte çalıştığı tek insandı. | Open Subtitles | والاهم من ذلك,انه كان الرجل الوحيد الذى كان رامبالدى يتعاون معه. |
O, kaderi, hayatın etrafından değil, doğrudan içinden geçecek şekilde çizilmiş biriydi. | Open Subtitles | لقد كان الرجل الذي قدر له ان يمر بالحياة وليس حولها |
Şu diğer eleman da, montunun altına bundan giymiş olmalı. Dokun şuna. Haydi. | Open Subtitles | حتماً كان الرجل الآخر لديه واحدة تحت معطفه، إلمسيها، هيّا |