"كان الرجل" - Translation from Arabic to Turkish

    • Adam
        
    • Adamın
        
    • bir adamdı
        
    • insan
        
    • adamı
        
    • erkek
        
    • herif
        
    • insandı
        
    • biriydi
        
    • eleman
        
    Eğer bir Adam seni ölümsüz aşkınla yıkyor ve sen boğuluyorsan Open Subtitles اذا كان الرجل يعرض عليكي نفسك الى الابد انتي فجأة تخنقيه
    Birlikte olmak istediğin Adam buysa ne pahasına olursa olsun onunla olmalısın Open Subtitles إن كان الرجل الذي تريدين فعليك أن تبقي معه مهما كلف الأمر
    Ne yani! Eğer Adam gitmek istiyorsa, onu niye durduruyoruz ki? Open Subtitles أعني ذلك، إذا كان الرجل يريد المراوغة فمن نحن لنوقفه ؟
    On yıl önce çıktığım Adamın nişanlanmasını umursayacağımı mı sandın? Open Subtitles أتخالني أبالي إنْ كان الرجل الذي واعدته قبل عقد مخطوباً؟
    O, hayata bir hayvan gibi yapayalnız... başlamış olan bir adamdı. Open Subtitles لقد كان الرجل الذي بدأ كل شيئ وحده كحيوان
    Ah bir bilse insan neye varacak bugünkü işin sonu! Open Subtitles آه لو كان الرجل يستطيع أن يعرف ما الذي سينتهي به هذا اليوم
    Bu Adam, sağlam özel ajanlık işleri için paha biçilmezdir. Open Subtitles الآن، كان الرجل لا يُقدّر بثمن لأمور العميل السري الثابت.
    O an bu adamin asik oldugum Adam oldugunu hatirladim. Open Subtitles الذي اتذكره هو إنه كان الرجل الذي وقعت في حبه
    Bana biraz durumdan bahsedin. Ping bayanın kedisi. Kurtarılmış. Yaşlı bir adamla yaşıyormuş. Birgün Adam elektrik süpürgesiyle temizlerken kalp krizi geçirmiş ve vefat etmiş. TED بينغ هو اسم قطتها، وكانت مُنقذَة. كانت تقيم مع رجل مسن، كان الرجل يكنس في أحد الأيام، وتعرض لنوبة قلبية ولقى نحبه.
    Kadınlar hakkında dedikodular ve Amerika'da siyahi Adam olmanın nasıl olduğu da vardı. TED وكان هناك بعض الحديث عن النساء وكيف كان الرجل الأسود في أمريكا.
    Benim yanımdaki Adam son derece hoş bir beyefendiydi ve kendini Bay Herbert Levine olarak tanıttı. TED كان الرجل الذي بجانبي لطيفًا للغاية، وقدم نفسه كالسيد هيربت ليفين.
    Bilemiyorum. Anlaşılır bir not aslında: Adam yorgun. Open Subtitles لست أدري، كانت زلّة غير مقصودة كان الرجل مرهقاً
    Öldürdüğünüzü sandığınız Adam yürüyüş ayakkabımın deri topuğuyla kafasına vurduğum adamdı. Open Subtitles الرجلالذيإعتقدتأنك قتلته... كان الرجل الذي ضربته على رأسه بكعب حذائي الجلدي
    - Teşekkürler. Muhtemelen kiralanmış başbelası bir Adam. Open Subtitles كان الرجل مستأجَراً ليثير المتاعب في الغالب
    Adamın kim olduğunun bir önemi yok, önemli olan kafamın içinde tekrarlayan o cümle: "Sonuna kadar desteye dokunmayacağım." TED لا يهم من كان الرجل كل ما يهم أن الجملة كانت تتكرر في رأسي: "لن ألمس الورق حتى النهاية"
    Sana söylemiştim, bunu yapan kalın çerçeveli gözlükleri olan bir adamdı. Open Subtitles , لقد أخبرتكِ كان الرجل ذا النظارات السميكة
    Ama bir Adam ne kadar bilge olursa olsun, ...bir insandır, zayıflıkları olan bir insan. Open Subtitles و لكن مهما كان الرجل حكيماً فإنه لا يزال بشراً و له ضعف البشر
    Bunlardan sorumlu olan adamı yakalamıştım Ve tahliye etmiştim. Open Subtitles كان الرجل المسؤول عندى بالحجز وأطلقت سراحه
    Şimdi, eğer erkek kadından daha çok ses çıkardıysa elinizi kaldırın. TED الآن ارفعوا ايديكم إذا كان الرجل هو من يصنع ضوضاء أكثر من المرأة
    Marybeth? Barolu herif sabahtan beri evi arıyor. Open Subtitles يا ماربيث, كان الرجل من الشؤون الداخلية هنا طيلة الصباح
    ...ama daha önemlisi Milo Rambaldi'nin birlikte çalıştığı tek insandı. Open Subtitles والاهم من ذلك,انه كان الرجل الوحيد الذى كان رامبالدى يتعاون معه.
    O, kaderi, hayatın etrafından değil, doğrudan içinden geçecek şekilde çizilmiş biriydi. Open Subtitles لقد كان الرجل الذي قدر له ان يمر بالحياة وليس حولها
    Şu diğer eleman da, montunun altına bundan giymiş olmalı. Dokun şuna. Haydi. Open Subtitles حتماً كان الرجل الآخر لديه واحدة تحت معطفه، إلمسيها، هيّا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more