"كان الضحية" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kurban
        
    • Maktul
        
    • Kurbanın
        
    • kurbandı
        
    • kurbanıydı
        
    Ama oradaki Kurban o. Bize olan itiraz kadının Kurban olmasına yönelik. Open Subtitles ولكنه كان الضحية,أعتراضهم كان على أنها هي الضحية.
    Kurban kontrol sırasındaymış, hastaneye giderken ölmüş. Open Subtitles كان الضحية عند خط المراقبة ومات وهو في طريقه للمستشفى
    Erkek Kurban şurada duruyormuş ve katil bıçağını omuz hizasından savurarak karotid arteri delmiş. Open Subtitles لقد كان الضحية الذكر واقفاً هنا وغرز القاتل سكّينه في الكتف
    Ölüm sırasında oluşmuş bağ izleri. Maktul öldüğü sırada bağlıymış. Open Subtitles علامات ربط قرابة زمن الوفاة، كان الضحية مُقيداً عند وفاته.
    Av için yetiştirilmişler. Bu yüzden Maktul onlar için zafer yemeğiydi. Open Subtitles رُبّيا من أجل الصيد، لذا فبالنسبة لهما كان الضحية عشاء إحتفال.
    Kurbanın toplumları dışından biri olması daha değerlidir. Open Subtitles تعني الكثير اذا كان الضحية مدنيا قبعتنا البيسبول التي لدينا تنتمي
    Burada, tek görebildiğim kurbandı. Open Subtitles هنا، كل ما رأيته من أي وقت مضى كان الضحية. هناك،
    Ama çöpe atan ilk kişi onun kurbanıydı. Open Subtitles لكن الشخص الوحيد الذي رماها كان الضحية
    Kurban ya da katil bunu düşürmüş olabilir. Open Subtitles ربما كان الضحية أو القاتل هو من قام بإيقاعها
    Bunu ya Kurban ya da katil düşürmüş olabilir. Open Subtitles الآن ، ربما كان الضحية أو القاتل من قام بإيقاعها
    Kurban bir tavuk olsa da ya da beslenme eksikliği olan bir Afrikalı bile olsa da aynıdır! Open Subtitles سواءً كان الضحية دجاجة أو أفريقي سيء التغذية
    Yetkililer muhtemelen polis olan üçüncü bir Kurban daha olduğunu doğruladı. Open Subtitles لم يتم التأكد بشكل رسمى ما إن كان الضحية الثالثة ضابط أيضا ، وقد قتل من قبله
    Sanırım kemikleri parçalarken Kurban hala yaşıyordu. Open Subtitles اعتقد ان تحطيم العظام حدث بينما كان الضحية على قيد الحياة
    Kurban, antrenör ekibinden biriymiş. Open Subtitles لا يسمحون لنا بلمس شيء قبل وصول مذكرة التفتيش لقد كان الضحية عضواً في فريق التدريب
    Kafatası yan kemiği. Maktul cama çarptığında kafasının arkasını tutuyormuş. Open Subtitles العظم الجداري، كان الضحية يمسك مؤخرة رأسه عندما إصطدم بالزجاج.
    Maktul tanka konduğunda hâlâ yaşıyormuş. Open Subtitles كان الضحية ما يزال حيّاً عندما وُضع داخل الخزان.
    Maktul havuzda ya da havuz dışında vurulmuş, ne fark eder? Open Subtitles حسناً، إذا كان الضحية قد تعرض لإطلاق النار من داخل المسبح أو خارجه، ما الفرق؟
    Yani Maktul plastik kelepçeyle mi bağlanmış? Evet. Open Subtitles لذا كان الضحية ملزمة مع العلاقات البريدي.
    Eğer bu bir ayinse onlar için Kurbanın kim olduğunu önemli midir? Open Subtitles لو كانوا طائفة، هل تظنهم يهتمون بمن كان الضحية ؟
    Bir yolsuzluk davasında Kurbanın ona karşı tanıklık yapması ile ilgili. Open Subtitles كان الضحية سيشهد ضده في دعوى لسوء التصرف.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more