Ama oradaki Kurban o. Bize olan itiraz kadının Kurban olmasına yönelik. | Open Subtitles | ولكنه كان الضحية,أعتراضهم كان على أنها هي الضحية. |
Kurban kontrol sırasındaymış, hastaneye giderken ölmüş. | Open Subtitles | كان الضحية عند خط المراقبة ومات وهو في طريقه للمستشفى |
Erkek Kurban şurada duruyormuş ve katil bıçağını omuz hizasından savurarak karotid arteri delmiş. | Open Subtitles | لقد كان الضحية الذكر واقفاً هنا وغرز القاتل سكّينه في الكتف |
Ölüm sırasında oluşmuş bağ izleri. Maktul öldüğü sırada bağlıymış. | Open Subtitles | علامات ربط قرابة زمن الوفاة، كان الضحية مُقيداً عند وفاته. |
Av için yetiştirilmişler. Bu yüzden Maktul onlar için zafer yemeğiydi. | Open Subtitles | رُبّيا من أجل الصيد، لذا فبالنسبة لهما كان الضحية عشاء إحتفال. |
Kurbanın toplumları dışından biri olması daha değerlidir. | Open Subtitles | تعني الكثير اذا كان الضحية مدنيا قبعتنا البيسبول التي لدينا تنتمي |
Burada, tek görebildiğim kurbandı. | Open Subtitles | هنا، كل ما رأيته من أي وقت مضى كان الضحية. هناك، |
Ama çöpe atan ilk kişi onun kurbanıydı. | Open Subtitles | لكن الشخص الوحيد الذي رماها كان الضحية |
Kurban ya da katil bunu düşürmüş olabilir. | Open Subtitles | ربما كان الضحية أو القاتل هو من قام بإيقاعها |
Bunu ya Kurban ya da katil düşürmüş olabilir. | Open Subtitles | الآن ، ربما كان الضحية أو القاتل من قام بإيقاعها |
Kurban bir tavuk olsa da ya da beslenme eksikliği olan bir Afrikalı bile olsa da aynıdır! | Open Subtitles | سواءً كان الضحية دجاجة أو أفريقي سيء التغذية |
Yetkililer muhtemelen polis olan üçüncü bir Kurban daha olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | لم يتم التأكد بشكل رسمى ما إن كان الضحية الثالثة ضابط أيضا ، وقد قتل من قبله |
Sanırım kemikleri parçalarken Kurban hala yaşıyordu. | Open Subtitles | اعتقد ان تحطيم العظام حدث بينما كان الضحية على قيد الحياة |
Kurban, antrenör ekibinden biriymiş. | Open Subtitles | لا يسمحون لنا بلمس شيء قبل وصول مذكرة التفتيش لقد كان الضحية عضواً في فريق التدريب |
Kafatası yan kemiği. Maktul cama çarptığında kafasının arkasını tutuyormuş. | Open Subtitles | العظم الجداري، كان الضحية يمسك مؤخرة رأسه عندما إصطدم بالزجاج. |
Maktul tanka konduğunda hâlâ yaşıyormuş. | Open Subtitles | كان الضحية ما يزال حيّاً عندما وُضع داخل الخزان. |
Maktul havuzda ya da havuz dışında vurulmuş, ne fark eder? | Open Subtitles | حسناً، إذا كان الضحية قد تعرض لإطلاق النار من داخل المسبح أو خارجه، ما الفرق؟ |
Yani Maktul plastik kelepçeyle mi bağlanmış? Evet. | Open Subtitles | لذا كان الضحية ملزمة مع العلاقات البريدي. |
Eğer bu bir ayinse onlar için Kurbanın kim olduğunu önemli midir? | Open Subtitles | لو كانوا طائفة، هل تظنهم يهتمون بمن كان الضحية ؟ |
Bir yolsuzluk davasında Kurbanın ona karşı tanıklık yapması ile ilgili. | Open Subtitles | كان الضحية سيشهد ضده في دعوى لسوء التصرف. |