"كان بحوزتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • vardı
        
    Ruju vardı, halüsinojenik ruj. Benim üzerimde kullanmaya çalıştı! Open Subtitles كان بحوزتها أحمر شفاه مسبب للهلوسة لقد حاولت استخدامه علي
    Gömleğinde, ayakkabılarında kan vardı ve bir de silah. Open Subtitles كان علي قميصها وحذائها اثار دماء كمان كان بحوزتها مسدس
    - Çünkü spreyi vardı. Open Subtitles - لم أرَها تتعرّض لنوبة يوماً ‫ - لٔأنّ منشاقها كان بحوزتها
    Ama Ali'nin zaten sahte kimliği vardı. Open Subtitles لكن كان بحوزتها هوية مزيفة مسبقاً
    Bir bilgisayar çantası vardı. Open Subtitles كان بحوزتها حقيبة لجهاز كمبيوتر محمول
    Denedim, ama silahı vardı. Open Subtitles فعلت, لكن كان بحوزتها مسدس
    Silahı vardı. Open Subtitles كان بحوزتها مُسدّس.
    Onda da bir film vardı. Open Subtitles كان بحوزتها فيلم
    Elinde onların istediği bir şey vardı. Open Subtitles ‫كان بحوزتها شيء أرادوه.
    Paketler vardı yanında. Open Subtitles كان بحوزتها عبوات
    Çatalı vardı. Open Subtitles لقد كان بحوزتها شوكة
    Silahı vardı. Open Subtitles كان بحوزتها مسدس
    vardı. Open Subtitles كان بحوزتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more