"كان بن" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ben
        
    Ben, yeni hapishanenin kuruluşunda çalışmak konusunda ısrar ediyordu. Open Subtitles بعد أن أستمع لفترة إلى مدق الركائز أسفل الوادي الذي كان بن مُصّر أن يعمل على تأسيس سجن ،تأديب جديد
    Pekâlâ, buna girişmeden önce, bana kendi kelimelerinle Ben'in Claire'e ne söylemeye çalıştığını bana anlatmanı istiyorum. Open Subtitles قبل البدء. لماذا لا تستخدمون كلماتكم وذلك بحسب اعتقدك بما كان بن يحاول أن يقول لكلير ؟
    Ben, evrakları kaybedecek kadar sorumsuzsa ve benimle yüzleşmeye bu kadar korkuyorsa belki de Emma'nın vekaletini tek başına almayı hak etmiyordur. Open Subtitles حسناً إن كان بن غير مسؤول جداً لفقدانه الاوراق و غير ناضج جداً لعدم قدرته على مواجهتى بنفسة إذا ربما هو
    Aslında Ben'le Carter, ne kadar oldu ya altı yaşından falan beri galiba, izciler. Open Subtitles في الواقع، كان بن و كارتر في الكشافة معا منذ سن السادسة، أليس كذلك؟
    Ben tanıdığım en iyi araştırmacıydı. Open Subtitles كان بن لأفضل باحث لقد عرفت من أي وقت مضى.
    Konuş! Ben vurulduğunda oradaydın. Open Subtitles تكلم ، انت كنت هناك عندما كان بن موجودا
    Ben Buford burada yaşıyordu. Hala burada mı? Open Subtitles كان بن بوفورد يعيش هنا أمازال يعيش هنا؟
    Ben bir bankacıydı. Meredith bir garsondu. Open Subtitles كان بن مصرفيا و كانت ميريديث نادلة
    Ben, senin bölgende yeteneğini geliştiriyordu Open Subtitles انظر، كان بن شحذ على العشب الخاص بك
    Ben seninle fetiş balosuna gitmeyi istiyor muydu? Open Subtitles هل كان " بن " يحب الذهاب للمباراة النهائية معكِ ؟
    Fakat Ben'in gece kulüplerinde ve barlarda hizmet vermesiyle beraber hayatında kötü bir taraf da vardı. Open Subtitles لكن بينما كان (بن) يعمل في الحانات والملاهي، كان هناك جانب معتم في حياته.
    Felç geldiğinde Ben tavanarasındaydı, değil mi? Open Subtitles كان (بن) بعلية المنزل، أليس كذلك؟ عندما أصابته السكتة الدماغية
    Ben bu kadar kırılgansa, biz de birkaç tahtamızı eksiltmeliyiz. Open Subtitles أعني، إذا كان (بن) هذا مهشماً سنحتاج لحل بضعة براغي من عندنا
    Doktorlar Ben'in başarabileceğinden emin değillerdi. Open Subtitles أخبرني الأطباء أنهم لا يعلمون إن كان (بن) سينجو أيضا.
    Ben, beni vurdu ve ölüme terketti. Open Subtitles كان (بن) قد أطلق عليّ النار وتركني للموت
    Ben, beni vurdu ve ölüme terketti. Open Subtitles كان (بن) قد أطلق عليّ النار وتركني للموت
    Ben Larson mıydı? Open Subtitles هل كان بن لارسون؟
    Köşedeki yerden yemek yemeye gidiyordum sonra Ben'in Emma'yı yatırmada yardıma ihtiyacı olacağını düşündüm. Open Subtitles لقد كنت اتناول العشاء لتوي عند المحل الذي في الزاوية ورأيت ان آتي لأرى ان كان " بن " يحتاج مُساعده لوضع "ايما " في السرير
    Yani evet, eğer Ben Furusho beton yerine havuza inmiş olsaydı şu an konuşuyor olmazdık. Open Subtitles إذا, بلا أدني شك. إذا كان (بن فروشو) سقط بداخل المسبح عوضًا عن الرصيف,
    Ben'in pek parası olmazdı ama kimseye borcu da yoktu. Open Subtitles كان (بن) لا يملك الكثير من المال لكنه لم يكن مُدين لأحد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more