"كان بهذا" - Translation from Arabic to Turkish

• O kadar
• bu kadar

O kadar iyi olsa, 6'ya kadar uyumama izin verirdi.
إذا كان بهذا الكرم كان ليتركنى نائمة حتى السادسة

Madem O kadar zeki neden onları bulma görevini ona vermiyorsun?
إن كان بهذا الذكاء فلمَ لا تجعله مسؤولاً؟

Kesinlikle ABD'nin ilk büyük oyuncularından biri ve açıkçası, ben bile O kadar iyi olduğunu bilmiyordum.
هو بالتأكيد واحدة من أول اللاعبين الأمريكيين كبيرة وبصراحة، لم أكن أعرف حتى كان بهذا الحجم.

Eğer topluma karışmak konusunda bu kadar kötüyse, bir mil mesafede iz bırakacaktır.
لو كان بهذا السوء في الإختلاط بالآخرين سوف يترك أثراً عن بعد ميل

İşte bu kadar yakındı. Hedef kolaydı. Hem de nasıl kolaydı.
كان بهذا القرب، حيث كان هدفاً سهلاً، هدفاً سهلاً

O kadar akıllıysa neden öldü?
إن كان بهذا الذكاء فلماذا مات؟

Başkent O kadar kötüydü yani?
ما جرى في العاصمة كان بهذا السوء، هاه؟

Hadi ama O kadar kötü olsaydı kabul etmezdi herhalde.
بحقك, اذا كان بهذا السوء لماذا سيقبله

Gerçekten O kadar oldu mu?
كلا هل كان بهذا القدر

Keşke O kadar büyük olsaydı.
لو كان بهذا الحجم

O kadar zekiyse, Jotapata'da kıstırılmak istemeyecektir.
حسناً، لو كان بهذا الذكاء، فلن يسمح أن يتمّ حصاره داخل (جوتوباتا).

Tanrım, O kadar mı kötüydü?
كان بهذا السوء؟

O kadar olmuş muydu?
هل كان بهذا العدد؟

O kadar kötü müydü?
هل كان بهذا السوء؟

O kadar mı kötü?
هل كان بهذا السوء ؟

Böyle birinin bu kadar deli olacağını hiç düşünemezdim.
لا أستطيع أبداً أن أتخيل أنه كان بهذا الجنون

Dinle, eğer bu kadar yakınsa, belki de yerini bulabiliriz.
أصغِ إن كان بهذا القرب فربما نستطيع إيجاده

Eğer bir insan kollarını genişçe açmışsa o kişi "İşte bu kadar büyüktü."
وإذا كان هناك رمز لشخص يفتح ذراعيه على اتساعهما، فهذا الشخص يقول، "لقد كان بهذا الحجم."

Neden bu kadar sessiz olduğunu sanıyorsun?
لماذا تعتقد بأنه كان بهذا الهدوء؟

bu kadar önyargılı olabileceğini düşünmemiştim. Demek bu kadar önyargılı olamayacağımı düşündün, öyle mi?
-أنا لم اعرف ابداً ان الجرح كان بهذا العمق

bu kadar çoksa, çok para...
، إذا كان بهذا القدر ... فهذه خسارة كبيرة للنقود