çok güzeldi. Orta halli bir çift için fena bir hayat değildi. | Open Subtitles | .. كان جميلاً لم تكن حياة سيئة بالنسبة لثنائي من الطبقة المتوسطة |
çok güzeldi. Harika şeyler vardı. | Open Subtitles | لقد كان جميلاً حقاً, كان لديه بعض الأشياء الرائعة. |
Burası eskiden çok güzeldi şimdi ise, çocuklar her yere çöp atmış. | Open Subtitles | هذا المكان كان جميلاً الآن الأطفال يتركون الزبالة في كل مكان |
Teşekkürler, Doktor. Harikaydı. Kendimi çok daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | شكراً لكِ,يادكتورة,ذلك كان جميلاً,أحس بالتحسن كثيراً |
Bir yaratılışı yok ettin asla idrak edemeyeceğin kadar güzel bir şeyi. | Open Subtitles | لقد دمرت مخلوقاً كان جميلاً بشكل لا يُمكنك تصوره |
Hava iyiydi. | Open Subtitles | أشعلت ناراً صغيرة وجيّدة ، والجو كان جميلاً |
Bu çok hoştu. Sadece dışına çıkarmıyorsun bunun, tamam mı? | Open Subtitles | لقد كان جميلاً لكنني لم اتأثر بها , حسناً ؟ |
çok tatlıydı ve başıma gelen en romantik şeydi. | Open Subtitles | حسناً، لقد كان جميلاً جداً, وكان كالشيء الأكثر رومانسية أبداً. |
Sadece, bir şeyler için uğraştığını görmenin güzel olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسنا انا فقط ، تعرف .. ظننتُ انه كان كان جميلاً ان اراك حقاً تجرب شيئاً |
çok güzeldi bence. Komik, aynı zamanda da hüzünlüydü. | Open Subtitles | أعتقد بأنه كان جميلاً ، و مسلياً و كذلك محزناً |
Bu kurallara aykırı biliyorum ama baş nedimem verdi ve çok güzeldi. | Open Subtitles | لقد قرأتُ خطاب عهدكَ وأعلم أنّ هذا مُخالف للقواعد. لكن وصيفة العروس أعطتني إياه، و.. فحواه كان جميلاً. |
Oğlum, ikinizle de bugün tanışmak çok güzeldi. | Open Subtitles | بُني, لقد كان جميلاً جداً مجرد النظر إليك وإلى أختك |
Sen beni görmemiş olabilirsin ama ben seni gördüm, şarkı söylerken de duydum. - çok güzeldi. | Open Subtitles | ربّما لم تلاحظيني، لكني رأيتكِ وسمعتكِ تغنين، كان جميلاً. |
Seninle çalışmak çok güzeldi. Seninle de. | Open Subtitles | ستكونين ذاهبة للمنزل خالية الأيدي الآن. في الواقع, كان جميلاً العمل معك. |
Ah,orası ilk bakışta çok güzeldi. | Open Subtitles | لقد كان جميلاً فى اللمحة الأولى |
Oh, onu görmeliydin. çok güzeldi. | Open Subtitles | كان عليكِ أن تريه كان جميلاً جداً |
Mükemmeldi. çok güzeldi. | Open Subtitles | كان تفسيراً ممتازاً كان جميلاً |
Savaş zamanıydı biliyorum ama çok güzeldi. | Open Subtitles | ، أعرف أنه كان زمن حرب لكنه كان جميلاً |
Ki bu çok utanç verici, çünkü o gün saçlarım bir Harikaydı. | Open Subtitles | لأن شعري كان جميلاً أستحق أفضل من هذا، اللعنة |
O evet dedi ve bu gerçekten... Bu Harikaydı. | Open Subtitles | و أنها قالت " نعم " ، لقد كان جميلاً للغاية |
Oğlum da çok güzel bir bebekti. | Open Subtitles | أبني حينما كان طفلاً كان جميلاً جداً |
Şarkının ilk yarısı iyiydi de, sonradan sapıttın gibi geldi. | Open Subtitles | الجزء الاول من تلك الاغنية كان جميلاً نوعاً ما, لكن ما قصة الجزء الثاني؟ |
Ama sesi çok hoştu. Güzel beyaz bir kedi olmalı. | Open Subtitles | ولكن الصوت كان جميلاً ممكن يكون قط أبيض جميل |
Geyiği. çok tatlıydı, anne. O kadar yakınlaşmıştım ki. | Open Subtitles | الغزال، لقد كان جميلاً جداً يا أمي، كان قريباً للغاية |
Kovulmadan önce, Tanrı bile Şeytan'ın güzel olduğunu düşündü. | Open Subtitles | حتى الملائكة ظنت أن ... الشيطان كان جميلاً قبل أن يقع |