İnsan içinde, fahişe gibi, yarı çıplak koşmak anlamına geliyorsa ödemez. | Open Subtitles | ليس إن كان ذلك يعني الجري نصف عاريه بالعلنه كالفاسقه العاميه |
Bu, cinsellik yaşamadan çok mutlu olduğunuz anlamına geliyorsa bu da mükemmeldir. | TED | وإذا كان ذلك يعني أنّك أكثر سعادة بدون ممارسة الجنس على الإطلاق، فإن ذلك رائع أيضاً. |
Bu modernizasyonu öneremem eğer Bunun anlamı bütün çalışanları göndermekse. | Open Subtitles | لو كان ذلك يعني الإستغناء عن جميع هؤلاء العمال |
Bunun anlamı seninle yaşamak bile olsa, uzun süre yaşamak istediğim için beni affet. | Open Subtitles | حسناً, أعذرنيلأننيأريدأنأعيشأطول, حتى و لو كان ذلك يعني أنه عليّ أن أعيش معك حقاً؟ |
Bunu öğrenmen orada bir hafta kalmanı da gerektirse bunu yapacağız. | Open Subtitles | كنت ستعمل تعلم ، حتى لو كان ذلك يعني أننا فلدي تبقى لكم هناك في كل أسبوع. |
Güvenini sağlayacaksa, gözümü kırpmadan tekrar alırım. | Open Subtitles | ولجازفت مجدداً بلا تردد إن كان ذلك يعني الحفاظ على سلامتك |
Bu elimi daha uzun tutacağın anlamına geliyorsa bunun için daha fazlasını yaparım. | Open Subtitles | حسناً، إذا كان ذلك يعني أنك ستحملين يدي لفترة أطول أنا كلي لأجل ذلك |
Hey, bu artık okumam gerekmeyeceği anlamına geliyorsa... Büyük bir sevinç gösterebilir miyim? | Open Subtitles | إذا كان ذلك يعني بأنني لن أستمر في القراءة.وهوو وربما سأضيف واحدة أخري وهوو |
Eğer bu akıllı olmak anlamına geliyorsa, hayatımın sonuna kadar aptal olarak kalmayı tercih ederim! | Open Subtitles | إذا كان ذلك يعني أن أكون واعياً أفضل أن أبقى مغفلاً ما حييت |
Ya da senin neyden bahsettiğini eğer bu savaşacağımız anlamına geliyorsa, savaşırız. | Open Subtitles | و إن كان ذلك يعني أن نذهب للحرب فنحن إذاً في ميدان الحرب |
Eğer bu geceleri kabus görmediğin bir yerde kalmak anlamına geliyorsa seni özlediğime değecek demektir. | Open Subtitles | أعتقد بأنه يستحق مشقة فقدي لك إذا كان ذلك يعني بقائك في مكان لا تراودك فيه الكوابيس |
Eğer bu beni kaybedeceğin anlamına geliyorsa intikam almaktan vazgeçeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | وقلتِ أنّكِ ستكونين مُستعدّة للتخلي عن الإنتقام لو كان ذلك يعني خسارتي. لكنّي أجد صعوبة في تصديق ذلك. |
Ve Bunun anlamı evlenmemiz ya da çocuk sahibi olmamızsa benim için hiç sorun değil. | Open Subtitles | إن كان ذلك يعني بأن نتزوج أو يكون لدينا أطفال أشعربأنّذلكمناسب. |
Ya Bunun anlamı insanlara yakın olamadığımsa? | Open Subtitles | لذا, ماذا لو كان ذلك يعني أنني لن أكون قريباً من الناس ؟ |
Ve Bunun anlamı Başkan olmayı bırakacaksam, olsun varsın. | Open Subtitles | وإن كان ذلك يعني أنني لن أكون رئيساً، فليكن. |
Bu adi babasıyla bir gün geçirmeyi gerektirse bile. | Open Subtitles | أنا سأفعل كل ما تسأل. حتى لو كان ذلك يعني قضاء يوم واحد مع والدها الأحمق. |
Bu ölümümü bile gerektirse. | Open Subtitles | حتى لو كان ذلك يعني موتي |
Senin yaşamanı sağlayacaksa, onun geberdiğini görmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل أن أراه يسقط ، إذا كان ذلك يعني أن الفرصة تسنح لك بالعيش |
Eğer akşam yemeğinde bana eşlik etmeni sağlayacaksa. | Open Subtitles | إذا كان ذلك يعني أن أفوز بصحبتك على العشاء |