Başka biri nasılsa kimonoyu alacaktı. Ben neden almayayım? | Open Subtitles | واحد غيره كان سيأخذ ثوب الكيمونو لماذا لم أفعل ؟ |
Sana söylememi istemedi. Az daha bir kutu aspirin alacaktı. | Open Subtitles | -لم يكن يريدني أن أخبرك ولكنه كان سيأخذ حفنة من الأسبرين |
- Benzin istasyonundaki yaşlı adamı öldürmek istemedim, ama Nisan' ı bizden alacaktı. | Open Subtitles | لم أرد قتل الرّجل العجوز في محطة الغاز لكنّه كان سيأخذ (أبريل) منّا |
O'Neil, Perez'in yeni tanıkla buluşmaya gideceği zaman bu çantayı da alacağını biliyordu. | Open Subtitles | (أونيل) عرف بأنّ (بيريز) كان سيأخذ هذه الحقيبة عندما قابل الشاهد الجديد |
O'Neil, Perez'in yeni tanıkla buluşmaya gideceği zaman bu çantayı da alacağını biliyordu. | Open Subtitles | (أونيل) عرف بأنّ (بيريز) كان سيأخذ هذه الحقيبة عندما قابل الشاهد الجديد |
Sadece sekiz kağıdım vardı. Dikkatli bir bütçeleme ve manevralar gerekecekti. | Open Subtitles | هذا كان سيأخذ بعض الحذر في وضع الميزانية والمناورة |
Eğer bu gece biz orada olmasaydık, eğer 911'i aramasaydık, sence ne kadar sürerdi? | Open Subtitles | لو لم نكن هناك الليله لو لم نتصل بـ 911 لكم من الوقت كان سيأخذ, برأيكم؟ |
Cesedimiz var be! Adam parayı alacaktı işte! | Open Subtitles | الجثة كانت لدينا و كان سيأخذ المال |
Bu sayede internette 4 yıldız alacaktı. | Open Subtitles | كان سيأخذ أربع نجوم على الإنترنت . |
Paçayı sıyırabilmek için sahte bir özgüvenden daha fazlası gerekecekti. | Open Subtitles | كان سيأخذ أكثر من مجرد الثقة للحصول على لي من خلال هذا |
Fakat yine de, bazı detay eskizleri yapmak gerekecekti. | Open Subtitles | ولكن كل نفس، وأنه كان سيأخذ بعض الرسومات التفاصيل |
Faith'in anne babasının ona ne olduğunu anlaması, ölmeden önce neye bulaştığını öğrenmesi ne kadar sürerdi? | Open Subtitles | لكم من الوقت كان سيأخذ (قبل أن يعرفوا والدا (فيث مالذي حدث لها مالذي كانت تنوي فعله |