"كان شرفاً" - Translation from Arabic to Turkish

• bir şerefti
• zevkti
• onur duydum
• için bir onurdu
• onur ve
• Bu bir onur
• bir onurdur

Her neyse, sizinle, neredeyse çalışmak bir şerefti.
على كلّ حال، لقد كان شرفاً العمل تقريباً معكم

Ünlüler Kaldırımı'nda olmak bir şerefti.
كان شرفاً لنا أن ننضم لرصيف المشاهير

O lanet Praetor'un ağzına sıçmak büyük zevkti.
لقد كان شرفاً كبيراً أن أتبول في وجه القاضي

Simon, bilmeni isterim ki seninle çalışmış olmaktan büyük bir onur duydum.
لقد كان شرفاً كبيراً بأن أعمل لأجلك وفي المستقبل , كل مرة

Sizlerle çalışmak benim için bir onurdu. Hepinizle.
لقد كان شرفاً لي أن أعمل معكم جميعاً

Size ve ailenize hizmet vermek benim için bir onur ve ayrıcalık oldu efendim.
أود القول فقط أنه كان شرفاً وامتيازا لخدمتك أنت وعائلتك يا سيدي ..

Bu bir onur ve zevkti, efendim.
كان شرفاً و سرور لي، سيدي

Ve bir süreliğine uzun bir süre, bir onurdur.
ولفترة.. لفترة طويلة، كان شرفاً.

Yaptıklarına teşekkür ediyorum. Seni tanımak bir şerefti.
"وأشكركَ على كلّ ما قمتَ به، قد كان شرفاً لي"

Kesinlikle. Hanımefendi, benim için bir şerefti.
بالطبع، ويا سيدتي، كان شرفاً لي

Seninle çalışmak benim için bir şerefti Örümcek Adam.
لقد كان شرفاً لي يا رجل العنكبوت.

Size hizmet etmek ve güçlü bir adama dönüşmenizi seyretmek bir zevkti.
كان شرفاً لي أن أخدمك وأشاهدك تكبر لتصبح رجلاً قوياً.

- Tüm bir ömür. -Sizinle tanışmak bir zevkti. - ..
‫لقد كان شرفاً أن أقابلك

Her birinizle birlikte dünyaya hizmet etmekten onur duydum.
كان شرفاً العمل بجانب كل واحد منكم

Seninle tanışmaktan onur duydum.
لقد كان شرفاً لي مقابلتك

Ortak, şunu bilmeni istiyorum, bu bizim için yolun sonuysa bu benim için bir onurdu.
يا شريكي، أريدكَ أن تعرف إذا كانت هذه هي نهاية الدرب بالنسبة لنا... فقد كان شرفاً

Benim için bir onurdu, efendim.
لقد كان شرفاً لى يا سيَدى

Benim için bir onurdu, Mike.
لقد كان شرفاً لي مايك

Bu bir onur meselesi.
حسناً، لقد كان شرفاً لي

Sizin için çalışmak bir onurdur.
لقد كان شرفاً لى العمل تحت قيادتك