"كان صديقها" - Translation from Arabic to Turkish

• erkek arkadaşı
• onun adamıydı
• onun arkadaşıydı
• erkek arkadaşıydı

Geçen hafta gelen uzun boylu, yakışıklı adamın onun erkek arkadaşı olduğunu sanıyordum.
هذا مضحك ، لقد ظننت أن هذا الرجل الطويل الوسيم الذى جاء لزيارتها فى الأسبوع الماضى ، كان صديقها

Bilmiyorum. erkek arkadaşı onu zıvanadan çıkarmış olabilir.
انا لا اعرف ، ربما كان صديقها مجنونا وقادها معه الى الهاويه

nasıl didi'nin tek ayağı, onun için dezavantajsa onun erkek arkadaşı'nın, hiçbir ayağının olmaması benim için dezavantajdı.
وبما أن ديدي كانت فاقدة لساق واحدة فقط فقد كان صديقها بيد واحدة فقط اللعنة

Yolu yok, atomik ağız. Gilligan onun adamıydı.
لا يمكن الفم الذري لكن جيليجان كان صديقها الرئيسي

Yani, Ben Phoenix'tim ve Phoenix onun arkadaşıydı.
"أعني أنني كنت "فينيكس و"فينيكس" كان صديقها

Tamam, Patrick Roberts onun vampir eşini oynayan adam onun bütün çekimler boyunca aynı zamanda erkek arkadaşıydı.
حسنا، باتريك روبرتس الذي يلعب البطل في الفيلم كان صديقها الحميم طوال وقت تصوير هذا الفيلم

Uyuşturucu bağımlısıydı ve erkek arkadaşı da öyle.
هي كانت مدمنة مخدرات ، وهكذا كان صديقها.

- Bali'den, eski erkek arkadaşı. Sana bahsetmedi mi?
كان صديقها السابق، ألم تخبرك عنه؟

Öylece ambulansa atladı ve erkek arkadaşı olduğunu söyledi.
قفز فقط في. قال انه كان صديقها.

erkek arkadaşı ona aşıksa bozmaz.
والان إذا كان صديقها الجديد مُغرم بها

- Eski erkek arkadaşı mıydı?
نعم لقد كان صديقها السابق

Belki de erkek arkadaşı yalan sö ylemiştir?
ربما كان صديقها يكذب؟

Bu Andreas çıkıyor - erkek arkadaşı, Brad . - Mmm-hmm.
واتضح انه كان صديقها

Eski erkek arkadaşı yaptı değil mi?
إنه كان صديقها السابق، صحيح؟

Bill'den önceki erkek arkadaşı olduğunu söylemiş.
وقالت بأنّه كان صديقها قبل (بيل)

Matthew onun adamıydı, ama Doug da canıydı.
كان (ماثيو) خليلها، لكن (دوغ) كان صديقها.

Ve polisler ona ceza bile kesmediler ve Blatnoyd onun arkadaşıydı, benim değil.
تعلم أن الشرطة لم يمنحوها مخالفة! وتعلم أن (بلاتنويد) كان صديقها وليس صديقي

O çocuklardan biri onun erkek arkadaşıydı, değil mi?
واحدة من هؤلاء الأولاد كان صديقها ، أليس كذلك؟

2 Kardeş vardı, birisi erkek arkadaşıydı.
الاخوة الاثنين احدهما كان صديقها