Her biri için bir rakamınız var ve söylediğiniz son rakam penguenlerin sayısı. | TED | سميتم كل واحد برقم، وآخرعدد قلته كان عدد البطاريق. |
Peki, çocuk sayısı artmadığı halde neden nüfus büyümeye devam ediyor? | TED | ولكن لماذا ينمو إذا كان عدد الأطفال لا ينمو؟ |
Meksika'da son 15 yılda ölen sayısı ise Irak ve Afganistan'da ölenlerden daha fazla. | TED | وفي المكسيك، كان عدد الموتى طيلة الخمس عشرة سنة الماضية أكثر من موتى العراق أو أفغانستان. |
Cesetler kapıya göre nerede bulunuyordu, kaç tane pencere vardı. | Open Subtitles | الجثث كانت على مقربة من الباب. كم كان عدد النوافذ، |
Hindistan'daki herkesi aşılayabilirsiniz, fakat bir yıl sonra 21 milyon yeni bebek doğuyor ki bu, Kanada'nın nüfusu kadardır. | TED | يمكنك تطعيم كل شخص في الهند، لكن لاحقاً بعد سنة سيكون هناك 21 مليون طفل جديد، الذي كان عدد سكان كندا. |
Ve o değişim anında ilk defa gezegenimizdeki yaşlı insan sayısı genç insan sayısını geçti. | TED | و نقطة التحول هذه. عندما كان عدد السكان المسنين على الكوكب أكثر من صغار السن لأول مرة. |
1933yılında11,5milyon olan çalışan sayısı, 1936'da 15,7 milyona yükselmiştir. | Open Subtitles | فى العام 1933 كان عدد العاملين بالبلاد 11.55 مليون عامل فى 1936 وصل العدد إلى 15.7 مليون عامل |
Ölü sayısı az olduğunda gerçekten hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | و أشعر بخيبة أمل اذا كان عدد الموتى قليل |
- Beyaz hücre sayısı normal. - Enfeksiyon yok. | Open Subtitles | لقد كان عدد خلايا الدم البيضاء طبيعياً لا يوجد عدوي |
Kate gidince yetimhanedeki çocuk sayısı tek'e düşmüştü | Open Subtitles | عندما غادرت كيت , كان عدد اولاد الملجا فردي |
1900'lerde matematik araştırmaları yapanların sayısı aşağı yukarı 150'ydi. | Open Subtitles | عام 1900، كان عدد علماء الرياضيات الباحثين نحو 150 في العالم |
Öldürmek istediği Senatörlerin sayısı olup olmadığını sor. | Open Subtitles | أسأله اذا كان عدد أعضاء مجلس الشيوخ كان قد غادر لقتل. |
Erkeğin sperm sayısı sıfır çıkarsa partneriyle birlikte doğum kontrolüne itimat ederek çok rahat hissedecektir. | TED | إذا كان عدد الحيوانات المنوية لدى الرجل هو 0، سيشعر الرجل وشريكته بالراحة التامة للاعتماد على وسيلة منع الحمل الخاصة به. |
Eğer nehrin karşı tarafında aslanların sayısı antiloplardan bir an bile fazla olsa, içgüdüleri harekete geçecek ve sonuç pek de hoş olmayacak. | TED | إذا كان عدد الأسود يفوق عدد الحيوانات البرية على أيًا من جانبي النهر حتى للحظة واحدة غرائزهم ستتوهج، والنتائج لن تكون طيبة |
Tutsakların sayısı yenilginin büyüklüğüyle arttı. | Open Subtitles | كان عدد الأسرى مؤشراً لهول الهزيمة |
Alyuvar sayısı hızla düşüyordu. | Open Subtitles | كان عدد خلايا دمها البيضاء تتناقص بسرعة |
Kanındaki akyuvar sayısı hızla azalıyordu. | Open Subtitles | كان عدد خلايا دمها البيضاء تتناقص بسرعة |
Üst üste hatasız 43 defa ip atlayabilirsem ya da topu 27 kez zıpladığında yakalayabilirsem yere düşen yaprakların sayısı ile babamın adındaki harflerin sayısı eşit olursa belki babamı geri alabilirdim. | Open Subtitles | إذا أمكنني أن أقفز الحبل 43 مرة بدون خطأ أو إذا أمكنني الإمساك بالكرة 27 مرة على التوالي إذا كان عدد أوراق الشجر الساقطة التي عددتها |
Ama kaç tane olağanüstü yeteneğin olursa olsun bunu asla değiştiremezsin. | Open Subtitles | لكن مهما كان عدد القدرات التي تتمتع بها لن تكون قادراً أبداً على تغيير ما حدث |
kaç tane vücut parçanı geriye alırsan al,.. | Open Subtitles | مهما كان عدد أجزاءِ الجسمِ التي تَستعيدها، |
Ben doğduğumda, dünya nüfusu 3.5 milyar insandı. | TED | حينما وُلدت، كان عدد سكان العالم 3.5 مليار نسمة |
Şöyle demişti: 10.000 yıl önce, tarımın başlangıcında, insan nüfusu artı çiftlik ve evcil hayvan nüfusu, yaklaşık olarak, tüm karasal omurgalıların binde biri kadardı. | TED | هذا ما قاله. قبل 10,000 عام وفي بداية اكتشاف الزراعة، كان عدد البشر، الثروة الحيوانية والحيوانات الاليفة، يقارب عشر واحد في المائة من الحيوانت الفقارية الموجودة على سطح الكرة الارضية. |