Bu yüzden bir şeyleri konuşmak için en uygun vakit, eve geldiği zamanlardı. | Open Subtitles | و بذلك كان الوقت الوحيد الذي يمكننا فيه التحدّث عن أيّ شيء كان عندما تعود الى البيت |
Annenin bize kurabiye kutusu gönderdiği zamanlardı. | Open Subtitles | لأنه كان عندما أرسلت لنا أمك علبة الكعك تلك. |
Üst tabakaya en fazla yaklaştığım yer, evlerini temizlemekte anneme yardım ettiğim zamanlardı. | Open Subtitles | وأقرب ما وصلت فيه إلىالطبقةالعليا... كان عندما ساعدتها في تنظيف منازلهم |
Geçen sonbahar Fransa'da tatilde olduğum zamandı. | TED | كان عندما كنت في إجازة في بداية الخريف الماضي في فرنسا |
Hayatımdaki en iyi haftalardan birisi yirmi yaş dişim çıktığı zamandı. | Open Subtitles | أحد أجمل أسابيع حياتي كان عندما اقتلعت أضراس العقل |
Babamın bana en son fazladan verdiği kupon ona, bir kupon alana bir kupon bedava kuponu verdiğim zamandı. | Open Subtitles | اخر مره ابي اعطني قسيمه اضافيه كان عندما اعطيته خذ قسيمه واحده, تحصل على قسيمه اخر مجاناً. |
Hayır, hayır komik olan neydi biliyor musun? Caroline'a karşı duyduğun o platonik aşk hakkında konuştuğumuz zamanlardı. | Open Subtitles | لا ، لا ، هذا ليس مضحكاً ، ماكان مضحكاً كان عندما تحدثنا أنا و (كارولين) عنك |
Annemin tek mutlu olduğu an, kesenin ağzını açıp, çim boyası ısmarladığımız zamandı. | Open Subtitles | الوقت الطيب الوحيد لأمي كان عندما كنا نتبهى "ونطلب " خدمة الأحلام الزمردية |
Sanırım Alex suyun kalitesi için raporları çıkartmaya başladığı zamandı. | Open Subtitles | " أظنة كان عندما "أليكس بدأت بطباعه تقارير نوعية المياه |
Yanımda olmadığı tek zaman hapiste olduğum zamandı. | Open Subtitles | الوقت الوحيد الذي لا أحضره كان عندما كنتُ مُغلِقً عليه |
- Evet, o, anlaşmayı yaptığımız zamandı. | Open Subtitles | - نعم، حسنا، ذلك كان عندما كان هناك صفقة الّتي ستجعل. |
Evimde kaldığın ilk zaman, annenin Princeton'a gittiği zamandı. | Open Subtitles | أول مرة بقيت في منزلي "كان عندما ذهبت والدتك "لبرينستون |