"كان فخوراً" - Translation from Arabic to Turkish

    • gurur duyuyordu
        
    • gurur duyardı
        
    • gururlandı
        
    • gururluydu
        
    O gün kendiyle gurur duyuyordu sen eve şölenine gidemeyecek kadar uyuşmuş olarak gelene dek. Open Subtitles كان فخوراً جداً ذلك اليوم حتي جئت إلي الي مشغولاً جداً لتذهب إلي مأدبته
    Bunu yapabilen sadece sendin. Hmm... seninle çok gurur duyuyordu. Open Subtitles أنت الوحيد الذي كان قادراً أن تجعله يشعر بذلك كان فخوراً بك
    Seninle çok gurur duyuyordu. Sürekli senden bahsederdi. Open Subtitles كان فخوراً بك جداً, اعتاد أن يتحدث بشأنك طول الوقت
    Bilinen özellikleri; yemek yemeyi severdi ve içkiye dayanabilmesi konusunda gurur duyardı. Open Subtitles إشتهر بحبه لطعامه و كان فخوراً جداً بقدرته على الإمساك عن الشرب
    Sokağın köşesindeki küçük restoranıyla gurur duyardı. Open Subtitles والدي كان فخوراً لكونه يمتلك مطعماً صغيراً موجوداً في زاوية الشارع
    Benimle acayip gururlandı ve çok sevindi. Open Subtitles لقد كان فخوراً بي جداً ومتحمس.
    Tabii ki babam oradaydı ve o gün çok gururluydu. TED بالطبع، هذا أبي هناك كان فخوراً جداً ذلك اليوم.
    Çok para kazanmamıştı. Ama yaptığı işle gurur duyuyordu Open Subtitles لم تجن الكثير من المال لكنه كان فخوراً بها
    Onu uyarmayı denedim ama çalılıklarıyla gurur duyuyordu. Open Subtitles حاولت تحذيره ، لكنه كان فخوراً للغاية بشأن مهارته على النجاة في الأحراش
    Bahse girerim, girdiği bütün mücadelelerden aldığı yaralardan gurur duyuyordu. Open Subtitles أراهن أنه كان فخوراً بكل ندب معركة سابق
    Seninle ve başardıklarınla çok gurur duyuyordu. Open Subtitles لقد كان فخوراً جداً بك وبما حققته
    Evet, ondan sonra benle gerçekten gurur duyuyordu. Tanrım, ne oldu peki? Open Subtitles أجل كان فخوراً بي حينها ربّاه ماذا جرى؟
    Seninle çok gurur duyuyordu. Open Subtitles كان فخوراً جداً بك، أتعلم هذا؟
    Seninle çok gurur duyuyordu. Open Subtitles لقد كان فخوراً بكِ للغاية
    Benimle gurur duyuyordu. Open Subtitles كان فخوراً جدّاً بي.
    O avla gurur duyuyordu. Open Subtitles كان فخوراً جداً بذلك القصيد
    Babam bu adamlarla gurur duyardı. O belediye başkanı iken, şehre sanayi getirmek onun hayaliydi ve biz bu hayali gerçekleştiriyoruz. Open Subtitles والديّ كان فخوراً بأولائك الرجال عندما كان عُمدة, كان حلمه أن.
    Bir yarışmada kazanmıştı. Kaykayıyla çok gurur duyardı. Open Subtitles لقد فاز به فى مُسابقة لقد كان فخوراً به للغاية
    Sizden sık sık bahsederdi. Çok ama çok gurur duyardı. - Niye Dublin? Open Subtitles ولكنه غالباً كان يتحدث عنك كان فخوراً جداً بك
    KGB'ye çalışmaya gittiğinde baban çok gururlandı. Open Subtitles عندما ذهبتَ للعمل لدى "الاستخبارات السوفييتية" أباك كان فخوراً بك
    Her daim biraz gururluydu. Open Subtitles كان فخوراً دائماً إلى حد ما
    Çok gururluydu. Benim küçük adamım. Open Subtitles لقد كان فخوراً بها, رجلي الصغير ...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more