"كان فظيعاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • Korkunçtu
        
    • korkunç bir
        
    • Berbattı
        
    • çok korkunç
        
    • korkunç biriydi
        
    • o kadar korkunçmuş
        
    - Bana bu lanet şeyi verme! O çocuğa yaptığın Korkunçtu. Open Subtitles لا تقل لى هذا الهراء ما فعلته لتوك بذاك الفتى كان فظيعاً.
    "Bu durumla onlar da başa çıkamıyordu, Korkunçtu." Open Subtitles هم أيضاً لم يستطيعون أن يتحمّلوه ، قد كان فظيعاً
    "Korkunçtu, unutmak imkansız. Bütün bunlar olmamalıydı." Open Subtitles كان فظيعاً ، لا أحد يمكنه نسيانه أبدا هو ما كان يجب أن يحدث
    - Bilmezden gelme! Çocuğa yaptığın korkunç bir şeydi. Open Subtitles لا تقل لي هذا الهراء ما فعلته لتوك بذاك الفتى كان فظيعاً
    Yaptığı korkunç bir şeydi ama bir yanıyla da sadece yardım etmeye çalışıyordu. Open Subtitles مافعله كان فظيعاً, ولكن جزء بسيط منه كان يحاول فقط المساعدة
    Duygusal açıdan Berbattı tabii. Ama hindi çok güzel pişmişti. Open Subtitles كان فظيعاً من الناحية العاطفية، لكن الديك الرومي كان غضاً
    Senin için çok korkunç olmalı. Open Subtitles مؤكد أن الأمر كان فظيعاً
    Demek istiyorum ki Paul korkunç biriydi. Open Subtitles أعني أنّ (بول) كان فظيعاً جداً تجاهي
    "Öyle Korkunçtu ki, 'korkunç' kelimesi bunu tanımlamaya yetmiyor." Open Subtitles كان فظيعاً جدا ، حتى الكلمة فظيعة ليست كافية لوصفه
    Zavallı kıza olanlar gerçekten Korkunçtu. Open Subtitles نعم، كان فظيعاً ما حدث لتلك الفتاة المسكينة.
    Çok Korkunçtu. Şimdiye dek hissettiğim en kötü acı. Open Subtitles كان فظيعاً أشدّ ألمٍ شعرت به على الإطلاق
    - Evet, Korkunçtu. Bana sarıldı. Open Subtitles نعم، لقد كان فظيعاً لقد عانقني
    Geçen haftayi hiç sorma. Korkunçtu. Open Subtitles لا تسألني عن أسبوعي لقد كان فظيعاً
    Korkunçtu. Kendisine gerçekten çok değer verirdim. Open Subtitles هذا كان فظيعاً لقد كنتُ معجبة به
    Evet öyle. Yaptıkları harbiden Korkunçtu. Open Subtitles ما فعله هولاء الأشخاص كان فظيعاً
    Bu korkunç bir şey Open Subtitles بالخلف هناك يا رجل الأمر كان فظيعاً بحق
    Yıllar önce başına korkunç bir şey geldi. Open Subtitles ما حدث لها منذ أعوام كان فظيعاً
    Yemek Berbattı ve birbirimizle birer yabancıymışız gibi konuştuk. Open Subtitles حقيقةً الطعام كان فظيعاً وكنا نتكلم كالغرباء
    Herkes her yerde içinden geçenleri yumurtluyor, Berbattı. Open Subtitles الناس كانوا يتفوهون بمشاعرهم في كل مكان، لقد كان فظيعاً
    Tek bildiğim çok korkunç olduğuydu. Open Subtitles كلّ ما أعرفه أنّه كان فظيعاً
    Demek istiyorum ki Paul korkunç biriydi. Open Subtitles أعني أنّ (بول) كان فظيعاً جداً تجاهي
    Geçen akşam Smith ne gördüyse o kadar korkunçmuş ki bir gece daha kalmıyor. Open Subtitles أيان كان ما رائه (سميث) الليلة الماضية فقد كان فظيعاً للغايةِ حتى انه قرر عدم البقاء لليلة اخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more