Plak anlaşması yapmaya çok yaklaşmıştı. | Open Subtitles | كان قريباً من توقيع عقد لإنتاج أسطوانة له |
Ayrıca Warrick'in mücadeleye dahil olamayacağını söylemenize rağmen finiş çizgisine çok yaklaşmıştı. | Open Subtitles | وكذلك كنت بشأن " وارك " لقد كان قريباً من المنافسة . وقد إقترب بشكل كبير ليفوز بالسباق . |
Delriego kızı bulmaya çok yaklaşmıştı. | Open Subtitles | (دالرييغو) كان قريباً من إيجاد الفتاة. |
Biri onun paraya yaklaştığını öğrendi. | Open Subtitles | هي عملية أعدام. شخص ما يعرف انه كان قريباً من النقود. |
Burns bana, Cavallo'ya yaklaştığını, bir bağlantı yakaladığını söylemişti. | Open Subtitles | أخبرني (بيرنز) أنّ لديه إتّصال بمصدر كان قريباً من إيصاله إلى (كافالو) |
Kızını öldüren adamı yakalamaya nasıl yaklaştığını ama yetişemediğini... | Open Subtitles | كنتُ أفكر في (بيرنز)، وكم كان قريباً من القبض على الرجل الذي قتل ابنته ليظهر بعدها بفترة قصيرة |