"كان لا يزال" - Translation from Arabic to Turkish

    • yine de
        
    • halen
        
    • hala duruyordu
        
    Ama kadınlar yine de her gün alışverişe çıkmak durumundaydılar ama çıkmadılar, çünkü elektrik bize buzdolabını getirdi. TED ولكن كان لا يزال على النساء التسوق كل يوم, ولكن لم يكن عليهم فعل ذلك, لأن الكهرباء جلبت لنا الثلاجة الكهربائية.
    Tanrı ülkeye her türlü musibet verdi ama Firavun'un kalbi yine de katılaştı. Open Subtitles و قد أصاب الله الأرض بكل طرق البلاء لكن قلب الفرعون كان لا يزال متحجرا
    Tanrı ülkeye her türlü musibet verdi ama Firavun'un kalbi yine de katılaştı. Open Subtitles و قد أصاب الله الأرض بكل طرق البلاء لكن قلب الفرعون كان لا يزال متحجرا
    1939 yılında, birinci dünya savaşından 200 000 asker, halen daha ingiliz psikiyatri hastanelerinde tedavi görmekteydiler. TED سنة 1939، كان لا يزال في مستشفيات الأمراض النفسية الإنجليزية 200.000 جندي من الحرب العالمية الأولى.
    Katrina sonrası dönemde halen birçok benzer noktamız var. TED في عصر ما قبل كاترينا، كان لا يزال هناك الكثير من الأشياء المشتركة
    Winnebago savaş gemim hala duruyordu ve onun hava filosunu taşıyan gemisi duruyordu. Open Subtitles كان لا يزال لدي سفينة المعركة وينيباغو وهو كان لا يزال لديه حاملة الطائرات الخاصة به
    Ama Hubbard'ın hayal gücü hala duruyordu. Open Subtitles ولكن (هابورد) كان لا يزال يمتلك خيالاً.
    Mecbur olmadığı halde, yine de göreve çıkardı. Open Subtitles كان لا يزال يخرج للميدان, مع أنه غير ملزم بذلك
    yine de bana öyle yapacağını söylemeliydin. Open Subtitles حسناً، كان لا يزال عليك إخباري بأنك ستفعل ذلك
    - Tommy'nin babası programının altı ay önce bittiğini söyledi. - yine de buraya geldiğini biliyor muydunuz? Open Subtitles أنهى برنامجه منذ 6 شهور مضت ولكن هل تعرفين إن كان لا يزال يأتي؟
    Ama yine de hür iradesi vardı, olumlu kararlar vermesi için kullanabileceği hür iradesi. Open Subtitles لكن كان لا يزال لديه الإرادة الحرة لذا كان لديه الإرادة الحرة لكي بقوم بإختيارات إيجابية
    Duygusuzmus gibi davranmayi seviyordu ama yine de yari insandi. Open Subtitles أعني، كان يحب أن يتصرف مثل انه ليس لديه العواطف، ولكن كان لا يزال نصف البشرية.
    Yürümesi ve bir şey tutması imkansızlaşmıştı ama yine de sürekli konuşuyorduk. Open Subtitles أصبح من المستحيل بالنسبة إليها أن تسير وتلتقط الأشياء، ولكن كان لا يزال بإمكاننا الكلام.
    - Aslında ne olduğunu da tam olarak bilmiyorum. - yine de arayabilirdin. Open Subtitles لا اعرف حتى ما هي- كان لا يزال بإمكانك الاتصال-
    Ailesi fidyeyi ödedi... fakat çocuk yine de öldürüldü. Open Subtitles دفع الآباء الفدية... ولكن الطفل كان لا يزال قتل.
    yine de söylemezse, kaba etlerine geçeriz. Open Subtitles وإن كان لا يزال يرفض إخبارنا فسننتقل للوسطى "التي تناولت اللحم المشويّ"
    Eski eşimin halen eski kız arkadaşıyla görüştüğünü nasıl buldum biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم كيف أكتشفت أن صديقي السابق كان لا يزال يواعد صديقته السابقة؟
    halen bir yerlerde katletmen gereken binlerce ineğin vardı. Open Subtitles كان عليك ذلك كان لا يزال ألف بقرة لتقتلها في مكان ما على الطريق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more