Bana kalırsa o evsiz bir insandan daha fazlası değildi. | Open Subtitles | .. إعتقدت أنه كان ليس أكثر من شخص متشرد ، فهمت ؟ |
Ben ihtiyacım olanı aldığım sürece o kabul edilebilir bir zarardan başka bir şey değildi. | Open Subtitles | لأنّه كان ليس أكثر من خسارة مقبولة طالما حصلتُ على مرادي. |
Biliyorsun, bu normal bir kaza değildi. | Open Subtitles | تعلمين هذا كان ليس حادثاً طبيعياً. |
Sierra Leone için Nova Scotia'yı terk etmek kolay değildi. | Open Subtitles | كان ليس من السهل ترك (نوفا سكوشا) من أجل (سيراليون)؛ |
Eğlence için zaman yoksa gezegeni ne için kurtarmaya çalışıyoruz? | Open Subtitles | إن كان ليس هنالك من وقت للمرح لم ننقذ الكوكب؟ |
Eğer vatandaşlık seçme şansınız yoksa, o zaman erkek bir Hintli olmak istersiniz. | TED | فاذا كان ليس بوسعك أن تختار قوميتك, ستختار في حينها أن تكون رجلاً هندياً. |
Bu Peugeot araba gibi iyi değildi, | Open Subtitles | هذا بيجو كان ليس جيدا كما سيارة، |
Yanlış. Gördüğüm şey kostüm değildi. | Open Subtitles | غلط الذي رأيت كان ليس بدلة. |
Evet biliyorum ama benim hatam değildi Arabam çalışmadı | Open Subtitles | كان ليس عيبي. سيارتي لن تدور. |
Aslında böyle birşey değildi. | Open Subtitles | لقد كان ليس كأي شيء آخر, حقاً |
- O iyi biri değildi Art sana göre değildi. | Open Subtitles | هو كان ليس جيد " أرت" ليس جيداً لك |
-Bu...bu benim hatam değildi. | Open Subtitles | إنه كان ليس خطأى. |
Hiç de hoş değildi bu! | Open Subtitles | رفيق! هذا كان ليس رائعا بالمرة! انا اظن... |
Belki de intihar değildi. | Open Subtitles | وربما كان ليس الانتحار. |
Ama doğru zaman değildi ki. | Open Subtitles | لقد كان ليس الوقت المناسب |
Hiçbir zaman gizli saklı bir şey değildi o. | Open Subtitles | تعلمين أنه كان ليس سراً كبيرا |
Bu, hiç de komik değildi. | Open Subtitles | -ذاك كان ... ليس هزليًّا. |
Öyle değildi. | Open Subtitles | كان ليس صحيحاً |
Fark ettiniz mi, bilmiyorum ama eğer sizce bir sakıncası yoksa... ..benim niyetim, Bayan Harrington'a... ..yani kızınıza... evlenme teklif etmek. | Open Subtitles | لا أعرف اذا كنت قد لاحظت و لكن اذا كان ليس لديك موانع ، اننى كان فى نيتى أن أطلب من ميس هارينجتون |
Ve eğer saklayacak bir şeyi yoksa, neden bu eski ilişkilerini saklıyor? | Open Subtitles | وإذا كان ليس لديه شيء يخفيه لم يصر على اخفاء هذه العلاقات القديمة |