Bildiğim, eğer suçluysa ikna olmam için makul şüpheden fazlası gerekecek. | Open Subtitles | أعلم، إذا كان مذنباً فسأحتاج إلى إقناع لا يدعُ مجالاً للشك |
Düşündüm ki, suçluysa yeni bir müvekkilin oldu demektir. | Open Subtitles | ولماذا هو في مكتبي؟ فكرت أنه لو كان مذنباً فسيكون أحد عملائك |
Düşündüm ki, suçluysa yeni bir müvekkilin oldu demektir. | Open Subtitles | فكرت أنه لو كان مذنباً فسيكون أحد عملائك |
Demek sadece zanlı değildi. Öldürmüştü. suçluydu. | Open Subtitles | إذاً لم يكن متهماً وحسب بل قتله , كان مذنباً |
Epps suçluydu. Başından beri suçluydu. | Open Subtitles | إبس كان مذنباً لقد كان دائماً و أبداً مذنباً |
Onun suçlu olduğunu nereden biliyordun? | Open Subtitles | كيف تعرف أنه كان مذنباً ؟ |
Eğer gerçekten suçluysa senin araştırman açığa alınacak. | Open Subtitles | سواءٌ كان مذنباً حقاً أو لا تحقيقك سيكون بالخارج |
suçluysa sana gönüllü olarak DNA örneği vereceğini hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | أشك في أنه سيتطوع بحمضه النووي إن كان مذنباً |
Eğer suçluysa onu bir terminalden mahvedebilirim. | Open Subtitles | إذا كان مذنباً يمكننا أن أقوم بتدميره |
- Ya suçluysa? | Open Subtitles | ماذا لو كان مذنباً ؟ |
- Eğer o suçluysa, ben masumum. | Open Subtitles | إذا كان مذنباً فأنا بريئة |
- Ve suçluydu. - Neden suçluydu? Yaşamak istediği için mi? | Open Subtitles | ولقد كان مذنباً مذنباً بماذا إرادته بأن يحيا ؟ |
Shane suçluydu ve ölmeden önce İsa'yı buldu. | Open Subtitles | شاين كان مذنباً وعاد الي يسوع قبل ان يموت |
- Madem suçluydu, neden dinleme aygıtı taşıyordu? | Open Subtitles | إن كان مذنباً فلماذا يحمل سلك بث؟ |
Adam suçluydu, ve hapise gitti. | Open Subtitles | فلقد كان مذنباً ولقد ذهب للسجن |
Paulson'ın suçlu olduğunu. | Open Subtitles | أن (بولسون) كان مذنباً. |