"كان مظلماً" - Translation from Arabic to Turkish

• Karanlıktı

Çok Karanlıktı, tek ışık kaynağı çatıdaki kocaman açık delikti.
كان مظلماً جداً، و المصدر الوحيد للضوء كانت فتحة كبيرة في السقف.

İyi biliriz. Çok Karanlıktı, o korktu.
نعرفه جيداً هذا المنزل , فقد كان مظلماً وهى كانت خائفة

Karanlıktı. Birşey göremedim.
اللعنة , المكان كان مظلماً . لم أستطيع رؤية أى شىء

Dünya Karanlıktı, çünkü hiç ardıçkuşu kalmamıştı.
والعالم كان مظلماً لأنه لم يكن به أي طيور

Dediğim gibi, Karanlıktı. Duracağını sandım.
مثلما قلت كان مظلماً,اعتقدت أنها كانت تتوقف

Garajda görmüştün, değil mi? Yani etraf Karanlıktı.
قلتَ أنّ ذلك حدث في المرآب، أي أنّه كان مظلماً

Ama çok Karanlıktı ve çözünürlük çok kötüydü.
لكن كان مظلماً جداً, و الدقة كانت منخفضةً جداً.

Şey, Karanlıktı. Kendimi kaptırmışım.
المكان كان مظلماً والغريزة قد سيطرت

Affedersiniz, ama güverte Karanlıktı, ve yaklaşmam gerekiyordu.
أعتذر و لكن المكان كان مظلماً عند وصولي

Ve Karanlıktı kabloları daha düzenlememiştim.
و كان مظلماً ، ما إن رتّبت شبكة الأسلاك

Gece çok Karanlıktı sadece gözlerimi kapatmak istiyordum lütfen gözlerimi kapatabilir miyim dedim.
الليل كان مظلماً جداً أردت إغلاق عيناي فحسب أعتقدت...

Aslında dün gece gidecektim ama Karanlıktı ve...
،أردت العودة ليلة الأمس ...لكن المكان كان مظلماً و

Görülemeyecek kadar Karanlıktı.
انه كان مظلماً ولم استطيع الرؤية

Karanlıktı.
إنني أتذكر ذلك لقد كان مظلماً

Bayan Bradley o gece Karanlıktı demiştiniz, değil mi?
آنسه (برادلي), قلتي أن أن المكان كان مظلماً هذه الليلة, أليس كذلك؟

Çuval geçirdiler, Karanlıktı.
كيس خيش، كان مظلماً

Çok Karanlıktı. Ona yapıştım.
كان مظلماً تمسكت به

Evet, Karanlıktı.
نعم، كان مظلماً

Yani Karanlıktı, tenhaydı.
أعني، كان مظلماً وكان منعزلاً