"كان مُحقاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • haklıydı
        
    • haklıymış
        
    • haklı çıktı
        
    • haklı mıydı
        
    • haklı olduğunu
        
    Hatırlatma. İkinci okumanın sonrasında vardığım kanı; psikoanalistim haklıydı Open Subtitles مُلاحظة لنفسي، بناء على القراءة الثانية، مُحللي كان مُحقاً
    Parayı taşıma konusunda haklıydı ve parayı bölme konusunda da haklıydı. Open Subtitles لقد كان مُحقاً بنقل الأموال وقد كان مُحقاً بتقسيمها
    Baskerville'li William haklıydı. Demişti ki... Open Subtitles برناردو ، ويليام باسكيرفل كان مُحقاً
    Adam deli ama bir konuda haklıymış. Open Subtitles اسمعي، الرجل مجنون، لكنّه كان مُحقاً في شيءٍ واحد.
    O zaman haklıymış. Niyet iyi ancak pratik değil. Open Subtitles إذن فهو كان مُحقاً النية حسنة لكنها غير عملية
    Ve o haklı çıktı. Hayır, bu bir cevap değil. Open Subtitles ـ تبين ليّ أنه كان مُحقاً ـ هذه ليست إجابة
    Sence Dr. Blakely haklı mıydı? Open Subtitles أتعتقدين أنّ الد. (بلاكلي) كان مُحقاً...
    Zavallı Quazzimodo, haklıydı. Open Subtitles يالا المسكين "كوازيمودو"، لقد كان مُحقاً
    haklıydı da... en azından bir süreliğine. Open Subtitles وقد كان مُحقاً... لبعض الوقت، على أية حال.
    Babam erkek arkadaşımla ayrı eve çıkmanın büyük bir hata olduğunu söylediğinde haklıydı. Open Subtitles كلّ تلك الأشياء التي قالها أبي عندما كنتُ أهمّ بالإنتقال... أنّي ارتكب غلطة بإنتقالي للعيش مع خليلي... ولقد كان مُحقاً.
    Walter bununla ilgili benden şüphelendi; belki de bunu yapmakta haklıydı. Open Subtitles (والتر) شكّك فيما أعطيتكم إيّاه، وربّما كان مُحقاً في فعله ذلك.
    Red haklıydı. Silahını kullanmalıydın. Open Subtitles . ريد) كان مُحقاً) كان ينبغي عليك أن تقتلني
    Sanırım Steven haklıydı. Asla dönmemeliydin. Open Subtitles أعتقد أن (ستيفين) كان مُحقاً , لم يكن يجب أن تعود أبدأً
    Ve haklıydı da. Open Subtitles ولقد كان مُحقاً
    Tiberius haklıydı. Bir şans yakalasaydın herhangi birimize bıçağı saplardın. Open Subtitles (تيبيريوس) كان مُحقاً كان بإمكانك طعن أي واحد منا لو سنحت لك الفرصة
    Biliyorsun haklıydı. Open Subtitles تعرف، كان مُحقاً
    "İşe yarayacağını söylemiştin. Sana güvenmiştim." Görünüşe göre Beau Randolph haklıymış. Open Subtitles "أخبرتني أنّ هذا سينجح، لقد وثقتُ بك." يبدو أنّ (بو راندولف) كان مُحقاً.
    Kim haklıymış? Open Subtitles مَن كان مُحقاً ؟
    haklıymış. Open Subtitles لقد كان مُحقاً.
    haklıymış. Open Subtitles واتضح انه كان مُحقاً.
    Daha önce de böyle şeyler hissetmişti ve her defasında da haklı çıktı. Open Subtitles رادوته هذه المشاعر مسبقاً ولقد كان مُحقاً مراراً وتكراراً
    Bana hazır olmadığımı söylemekte haklı olduğunu mu? Open Subtitles أنّه كان مُحقاً منذ البداية، أنّي لمْ أكن مُستعدّة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more