"كان هذا يعني" - Translation from Arabic to Turkish

    • anlamına geliyorsa
        
    • için bu
        
    • gelecekse bu
        
    • olmak bunu gerektiriyorsa
        
    Ülkenin geri kalanı ölürken burada bekleyip yüzümü örtmek anlamına geliyorsa İtalyan değilim. Open Subtitles لست كذلك، إن كان هذا يعني أن أبقى هنا، أدفن رأسي في الرمال بينما البلاد تحتضر.
    Gideceğim yere bugün için verilmiş bir sözüm var, ve bu arabada oturacağım anlamına geliyorsa, peki. Open Subtitles إن كان هذا يعني أن اجلس في سيارتي ، فلا بأس ولكنني لن أقوم بإلغاء ذلك من أجل لعب الجولف او
    Eğer bu sonunda ülkem için savaşabileceğim anlamına geliyorsa, evet. Open Subtitles أجل , إذا كان هذا يعني , أنني أستطيع أخيراً أن أقاتل في بلدي
    Sizin için bu kadar önemliyse, heykelimi patlatabilirsiniz. Open Subtitles لو كان هذا يعني لكم الكثير, فجروا تمثالي
    Bilgisayar geri gelecekse bu kadar acı çekmeye razıyım. Open Subtitles وأنا على استعداد لتحمل القليل من الألم إذا كان هذا يعني استرداد التداخل
    Olmaz. Kendim olmak bunu gerektiriyorsa ağrı çekmeye razıyım. Open Subtitles لا , إن كان هذا يعني أن أبقى كما أنا سأتحمل الالم
    Bak, eğer bu teneke kutudan kurtulmamız anlamına geliyorsa hepimiz varız. Open Subtitles أنظر, اذا كان هذا يعني نجاتنا من علبة الصفيح هذه سنكون جميعاً في الامر
    Eğer bu, annemin buradan gidip bizi baş başa bırakacağı anlamına geliyorsa, ben sonuna kadar desteklerim. Open Subtitles إذا كان هذا يعني ذهاب أمي وإعطائنا بعض الوقت بمفردنا فأنا أؤيده
    Eğer bu benim suçum olduğu anlamına geliyorsa, öyle. Open Subtitles إذا كان هذا يعني أنهُ خطأي , فإذاً هو كذلك
    Bu, diğer insanlar kadar gayret gösterdiğim anlamına geliyorsa iltifat kabul edeceğim. Open Subtitles إذا كان هذا يعني أنني اتطفل هنا، فسأقبل بالإطراء
    Bu da eksik bir güneyli tütün şirketiyle ortak olmam anlamına geliyorsa onu yapmak istiyorum. Open Subtitles ولو كان هذا يعني التعاون مع شركة تبغ مثيرة للريبة من الجنوب فهذا ما أريد فعله
    Hele ki bu yeniden bir araya geleceğiniz anlamına geliyorsa. Open Subtitles خصوصا لو كان هذا يعني أنكما الاثنان ستعودان سويا.
    Eğer bu birlikte daha çok zaman geçireceğimiz ve artık kimsenin zarar görmeyeceği anlamına geliyorsa, o hâlde buna değer, değil mi? Open Subtitles إذا كان هذا يعني أن نقضي مزيداً من الوقت معاً ولا يتأذي شخصاً آخر، عندها فالأمر يستحق العناء، نعم؟
    Senin için bu kadar önemliyse parayı alıyorum. Open Subtitles وإن كان هذا يعني الكثير لكِ، فسأقبل المال منكِ
    Sizin için bu kadar önemli ise, bunu düşüneceğim. Open Subtitles اذا كان هذا يعني لكما كثيرا سأفكر بالموضوع
    Tamam, eğer onun için bu kadar önemliyse belki de biz... Open Subtitles حسناً, إن كان هذا يعني لكثير لها .... ربما علينا فقط
    Bilgisayar geri gelecekse bu kadar acı çekmeye razıyım. Open Subtitles وأنا على استعداد لتحمل القليل من الألم إذا كان هذا يعني استرداد التداخل
    Kahraman olmak bunu gerektiriyorsa bile umurumda değil. Open Subtitles لا يهمني إن كان هذا يعني أن تكون بطلًا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more