| Eğer yapabileceğim başka bir şey varsa, bilmem yeter. | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء آخر أستطيع فعله, فقط أخبرني |
| Yapabileceğim başka bir şey varsa, lütfen... | Open Subtitles | التي طلبها. إذا كان هناك أي شيء آخر يمكنني القيام به، من رجاءً. |
| Başka bir şey yoksa biraz şekerleme yapmak istiyoruz. | Open Subtitles | ..إذا كان هناك أي شيء آخر حسنا، نود أن تحصل على بعض أغمضة العين |
| Başka bir şey yoksa... | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء آخر |
| Sadece bize anlatacağın başka bir şey var mı diye, seninle konuşmak istedik. | Open Subtitles | أردنا فقط أن نتحدث إليك مجدداً، نرى إن كان هناك أي شيء آخر تخبرينا به، |
| Üzerinde başka bir şey var mıydı? | Open Subtitles | هل كان هناك أي شيء آخر بصحبته ؟ |
| Teşekkürler Terry, Eğer senin için yapabileceğim başka bir şey varsa, sende kartım var. - Anlaşıldı. | Open Subtitles | شكراً لك (تيري)، لو كان هناك أي شيء آخر يمكنني فعله لك، فلديك كرتي |
| İstediğin başka bir şey varsa... | Open Subtitles | وإن كان هناك أي شيء آخر... |
| Başka bir şey yoksa... | Open Subtitles | - - إذا كان هناك أي شيء آخر |
| Neden buraya gelip istediğin başka bir şey var mı diye bakmıyorsun? | Open Subtitles | الآن، لماذا لا... ... تأتي من هنا... ... ومعرفة ما إذا كان هناك أي شيء آخر... |
| - Lily hakkında fark etmediğimiz başka bir şey var mı diye bakıyorum. | Open Subtitles | حسنا، أحاول أن أرى فقط إن كان هناك أي شيء آخر بشأن (ليلي) لم نلاحظه. |
| Yapabileceğin başka bir şey var mıydı? | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء آخر أمكنك فعله؟ |