"كان هناك بعض" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bazı
        
    • varmış
        
    • da oldu
        
    • bir çeşit
        
    • biraz
        
    • vardı
        
    Pekâlâ millet, kuş gözlemi kurallarımız hakkında Bazı karışıklar olmuş. Open Subtitles يا رفاق، كان هناك بعض الارتباك بشأن قوانين متابعة الطيور
    ve Bazı bireyler vardı, benim bu işi başarmamı .... engellemeye çok çalışıyorlardı. Open Subtitles كان هناك بعض الأفراد الذين كانوا يحاولون بصعوبة أن يمنعوني من عمل وظيفتي
    Bazı anlaşmazlıklar ve 2015'i çığlıklarla geri yollamaya insanlar olmadı değil. Open Subtitles بالتأكيد كان هناك بعض العقبات الناس يفهمون بصعوبة في عام 2015
    Ufak kırıklıklar varmış, ...ama parçalanmaya yok açacak hiçbir belirti yok. Open Subtitles كان هناك بعض الكسور البسيطة ولكن لا شيء يشير الى تمزيق
    Ama Landshark gibi kazananlar da oldu. Open Subtitles لكن كان هناك بعض الفائزين وبالأحرى شركة لاند شارك
    Bugün sahilin yanında bir çeşit elmas soygunu vardı, tamam mı? Open Subtitles لقد كان هناك بعض من الماس قريب من الشاطئ اليوم, صح؟
    Son zamanlarda aramızda biraz gerginlik vardı ama şimdi hepsi geçti. Open Subtitles كان هناك بعض التوتر بيننا حاليا, لكن كل هذا انتهى الآن.
    Dinin sadece yanlış olduğunu değil komik olduğunu da söyleyen Bazı sesi yüksek çıkan ateistler oldu. TED كان هناك بعض الاصوات شديدة الالحاد ,والذين اشاروا ليس فقط الى ان الدين خطأ بل أنه سخيف.
    Bu yolda destekçi olan Bazı adamlar oldu ama hiç birisi yüzleştiğim talep ve baskıyı bilmiyordu. Bu baskı iki güzel çocuğum olduğu zaman daha da şiddetlendi. TED كان هناك بعض الرجال المشجعين على طول الطريق، لكن لم يدر أحدهم بالمطالب والضغوطات التي كنت أواجهها، الضغوطات التي أصبحت أقل حدة بخاصة عندما رزقت بطفلي الجميلين.
    Yeterli olmasa da eğitime ve sağlığa da yatırım yaptık ve Bazı gelişmeler sağlandı. TED نحن أيضا استثمرنا أكثر في التعليم والصحة ليس بشكل كاٍف لكن كان هناك بعض التحسينات
    (Eee, aslında hepsi taş üstüne yazılı.) Demek istediğim, Bazı seçimler vardı ama her şey bir seçim meselesi değildi. TED ذلك يعني، أنه كان هناك بعض الخيارات، ولكن ليس كل شيء مسألة خيار.
    Bazı işlerinin olduğunu söylerim, bu durumu kurtarır. Open Subtitles سأخبرها انه كان هناك بعض المهمات لديك وهذا سيغطى الأمر
    Bazı konuşmalar oldu ve George Rutherford ona bakmak için buradan ayrıldı ama geri dönmedi. Open Subtitles كان هناك بعض الأقاويل, وقد ذهب جورج راثرفورد الى هناك للأطلاع على الأمر ولكن, لم يأتى بشئ ,هذا كل ما اعرفه
    ...Bazı hocalar vardı çocukları her fırsatta üzen. Open Subtitles كان هناك بعض المعلمين الذين .. . دوما على الأطفال مهما كان ، فإنهم في الحال
    ayrıca bir dijital saat takıyorum, ancak cevabını kabul ediyorum unutmadan, Bazı kovboyların musevi olduğu bilinir çok parası olan Bazı büyük adamlar benim adım Bergstrom ismimle dalga geçmenizde bir sakınca yok iki öneri; bay Nerd-strom ve bay Booger-strom Open Subtitles وألبس أيضاً ساعة إلكترونية، ولكني سأقبل بذلك لمعلوماتكم، كان هناك بعض رعاة البقر اليهود رجال ضخام كانوا يصرفون ببذخ
    Sol el ve sağ ayağının bir kısmında felç varmış. Open Subtitles كان هناك بعض من الإعاقة باليد اليسرى والقدم اليمنى
    Beni görmeniz gerektiği söylendi, acil bir durum varmış. Open Subtitles أخبِرت أنك تطلب رؤيتي. أنه كان هناك بعض الإلحاح.
    İşler kötüleşmeden önce iyi zamanlarımız da oldu. Open Subtitles قبل أن تسوء الأمور، بالتأكيد كان هناك بعض الاوقات الجيدة.
    Şu an senin düşündüklerinin aynısını düşünen başka Padawanlar da oldu. Open Subtitles لقد كان هناك بعض المتدربين هنا الذين فكروا مثلك الان
    - Bana Berlinde ne işim olduğunu sordu, ben de ona bir çeşit askeri bağlantım olduğunu söyledim . Open Subtitles -سألنى ماذا كنت أفعل فى "برلين". وأخبرته أنه كان هناك بعض المهام العسكرية.
    - Bana Berlin'de ne işim olduğunu sordu, ben de ona bir çeşit askeri bağlantım olduğunu söyledim. Open Subtitles -سألنى ماذا كنت أفعل فى "برلين". وأخبرته أنه كان هناك بعض المهام العسكرية.
    Gördüğünüz üzere, başlangıçta evren oldukça düzgündü ama biraz daha fazla madde içeren bölgeler vardı. TED بدأ الكون سلسًا للغاية، ولكن كان هناك بعض المناطق التي كانت تحتوي على المادة أكثر من غيرها.
    Biliyor musun Don, dün gece ortalığı temizlerken gördüm, şişede biraz viski kalmıştı. Open Subtitles كان هناك بعض الويسكي باقي في الزجاجة بعد ان نظفت المنزل - حقا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more