"كان هناك ذاك" - Translation from Arabic to Turkish

    • vardı
        
    Ve bir de bir yargıç vardı Open Subtitles و كان هناك ذاك القاضي , الذي كان يريدها بجنون
    Sonra bir de gittiği her yere çantasında köpeğini de götüren bir adam vardı. Open Subtitles وبعدها كان هناك ذاك الشخص اللذي يحضر كلبه في حقيبته معه في كل مكان يذهب له.
    Geçen hafta şehir merkezinde bir adam vardı. Open Subtitles كان هناك ذاك الرجل في وسط المدينة الأسبوع الماضي.
    Evet, geçen hafta onu görmeye gelen biri vardı. Open Subtitles أجل، كان هناك ذاك الرجل الذي جاء الأسبوع الماضي. احذرا.
    Arabasını doldurup giden bir adam vardı ve bize taze domates verdi. Open Subtitles كان هناك ذاك الشخص الذي لديه حمولة في سيارته.. وقد منحنا طماطم طازجة.
    Bay Hafıza denen adam 85 yaşındaydı ve hala hafızası vardı... Open Subtitles كان هناك ذاك الرجل، "السيد ذاكرة" كان عمره خمسة و ثمانين، و يتمتع بذاكرةٍ قوية
    Biliyor musun, ben küçükken Cadaques'deki evimizin yakınlarında yıkılmış bir kule vardı. Open Subtitles - أتعلم , عندما كنت صغيراً كان هناك ذاك البرج المدمر بالقرب من منزلنا، في كاداكويس.
    Rüyamda çok korkutucu iğrenç bir adam vardı. Open Subtitles كان هناك ذاك الرجل الغريب المقزز بحلمي
    Sanıyorum ki... diğer bi adam vardı. Open Subtitles ظننت... أنه كان هناك ذاك الرجل الأخر
    Tanrı aşkına Sam orada beyaz parlak bir ışık vardı. Open Subtitles لقد كان هناك ذاك الضوء الأبيض الباهر يا (سام)!
    Orada neden bulunduğumu hiç bilmedim, fakat orada şu eğitmen Jim vardı. Open Subtitles لا أعلم لماذا ..... كنت هناك، ولكن كان هناك ذاك المرشد، (جيم)
    Küçüklüğümü hatırlatıyor bana. Eric diye bir çocuk vardı. Open Subtitles هذا يذكرني عندما كنت صغيراً (و كان هناك ذاك الفتى (أيريك
    Bizim orada Chet diye bir eleman vardı. Open Subtitles العودة الى المنشأ، حيث كان هناك ذاك الشخص (جيت)
    Bir adam vardı. Open Subtitles كان هناك ذاك الرجل
    Başka biri vardı. Open Subtitles كان هناك ذاك الرجل
    Gerçekten garip bir şef vardı. Open Subtitles كان هناك ذاك الطاهي ...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more