"كان هناك ولد" - Translation from Arabic to Turkish

• bir çocuk vardı
• oğlan varmış

Ama bu kötü bir şey değil. bir çocuk vardı. Nedendir bilmem.
ولكنه ليس شيئا سيئا لقد كان هناك ولد, لا أعرف ما مشكلتة

Ama o kadar da keyifli olmayan bir çocuk vardı.
و لكن كان هناك ولد واحد لم يكن بهذا الحماس

Sarayda çalışan bir çocuk vardı.
كان هناك ولد ولد من الذين يعملون في القصر

Bir zamanlar etli börek seven büyük, kabarık saçlı bir çocuk vardı.
فى يوم ما كان هناك ولد لديه شعر غزير. ‏ وكان يحب قطع اللحم كثيرا.

Peter Pan adından bir oğlan varmış... büyümemeye karar vermiş.
كان هناك ولد يسمّى بيتر بان قرّر أن لا يكبر

Bir varmış bir yokmuş, bir kız ve bir oğlan varmış. Hayır.
يا مكان ، كان هناك ولد و فتاة...

Kaliforniya'da bir çocuk vardı, ama... pek önemli bir şey sayılmaz.
حسن ، كان هناك ولد في كاليفورنيا ، لكن... . ـ

- Belkide asansörde sadece bir çocuk vardı.
ربما كان هناك ولد في المصعد أنا فقط، أنا...

Blackfeet 'te yaşayan bir çocuk vardı.
كان هناك ولد مِن مقاطعة بلاك-فيت

Birkaç sene öncesinde bir çocuk vardı.
كان هناك ولد منذ عدة سنوات

"Bir zamanlar ne yapacağını bilemeyen, Milo isimli bir çocuk vardı bazen değil, her zaman. "
"كان هناك ولد سمي مايلو" "لم يعرف العمل لنفسة" "...

Çantanın içinde bir çocuk vardı.
كان هناك ولد في الحافظة .

bir çocuk vardı. Okulun birkaç bilgisayarlı sözde bilgisayar odasında zaman geçirip Logo programını kolaylıkla öğrenmiş ve eğlenceli bulmuştu ki, bu ilginçti. Bir gün, şans eseri MEB'den kruvaze ceketli ziyaretçiler bu çocuk dışında normal olarak kimsenin olmadığı odada bu düzeneği gördüler.
لكنه كان ينتبه عند سماع عبارة "غرفة الكمبيوتر" حيث كان هناك بعض الكمبيوترات وتعلم لغة محددة تسمى لوغو (logo) وتعلمها بسهوله كبيرة ووجدها ممتعة جداً. لقد كان مثيراً للاهتمام. وفي يوم ما، عن طريق الصدفة، اتى بعض الزائرين من المعهد الوطني للتعليم لابسين بدلاتهم مزدوجة الصدر نظروا الى المكان. لم يكن اي من الاولاد المعتاد وجودهم هناك كان هناك ولد واحد فقط.