| Eğer yapabileceğim herhangi bir şey varsa, lütfen aramaktan çekinmeyin. | Open Subtitles | إن كان هنالك أي شيء يُمكنني فعله، الرجاء اتصل بي |
| Ama mola verebileceğimiz bir zaman varsa o da şu andır. | Open Subtitles | لكن إذا كان هنالك أي وقت مناسب لخرق إحداها فهو الآن |
| Keyif aldıkları bir şey varsa o da bebeğin diğer insanları rahatsız etmesi. | Open Subtitles | إذا كان هنالك أي متعة لهم هو أن هذا البكاء يزعج الناس الآخرين |
| Kutu için herhangi bir teklif var mı diye bakacağım. | Open Subtitles | احتاج للتحقق لأرى ان كان هنالك أي مزايدات على هذا الصندوق |
| Tatlım, davetiyede kıyafet kuralıyla ilgili bir şey var mıydı? | Open Subtitles | عزيزتي ، هل كان هنالك أي شيئ حول الإلتزام بزي خاص في الدعوة |
| Bilmeni isterim ki, düğününü güzelleştirebilecek herhangi bir şey varsa sadece söyle. | Open Subtitles | أريد أن أعلمك إن كان هنالك أي شيء أستطيع أن أفعله لأجعل زواجك يمضي بشكل ممهد |
| Ben de bu yüzden soracaktım, eğer dünyayı düzeltmek için yapabileceğim herhangi bir şey varsa, lütfen söyle. | Open Subtitles | لهذا السبب أردت أن أسأل فيما إذا كان هنالك أي شيء أستطيع فعله من أجل إصلاحه أرجوك دعني أعرف |
| Eğer bu dünyada güvenebileceğin tek bir kişi varsa, o da benim. | Open Subtitles | إذا كان هنالك أي شخص فالعالم تثقين به فهو أنا |
| Ben de dedim ki; "Starla kendi başının çaresine bakabilecek biri varsa bence o sensin." | Open Subtitles | إذا كان هنالك أي شخص يستطيع الإعتناء بنفسه أعتقد أنه أنت |
| takımınızda yaralananlar varsa gelip bana bildirsin. | Open Subtitles | كل الفرق , أعلموني إذا كان هنالك أي اعضاء لا يستطيعون القتال أكثر |
| Eğer şansım varsa, beni dinazorlar devri toksinleriyle öldürür. | Open Subtitles | فقد تقتلني بسموم عصر الديناصورات إذا كان هنالك أي حظ |
| Yerel ıstakoz avcılarından kayıp olan varsa o bilir. | Open Subtitles | إن كان هنالك أي شخص ممّن يصطادون الكركند في عداد المفقودين ، فستعرف |
| Elimden gelecek bir şey varsa yardım etmeme müsaade etmelisiniz. | Open Subtitles | عليك أن تدعني اساعدك ، إذا كان هنالك أي شيء لأفعله |
| Kabahatimi gidermek için yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | إذا كان هنالك أي شيء أستطيع أن أفعله لتصحيح ما اقترفته |
| İlgini çeken bir şey varsa söylemen yeter. | Open Subtitles | لو كان هنالك أي شيء، مهتمٌ به أعلمني بالأمر |
| Eğer hiç kimsenin bilmesini istemediğiniz bir şeyler varsa büyük ihtimalle o çoktan öğrenmiştir. | Open Subtitles | إذا كان هنالك أي شيء لا تريد أن يعلم به الناس |
| Ama bu işte adalet varsa, ki yok bütün kabineyi hapse atacaklar. | Open Subtitles | إذا كان هنالك أي عدل مع العلم أنه لايوجد عليهم وضع جميع الوزراء في السجن |
| Üzerinde kan veya ter örneği var mı görürsün. | Open Subtitles | اذا استخدم الأشعة وتأكد لو كان هنالك أي دم أو عرق عليها |
| Annemle olan ilişkinizde romantik bir şeyler var mıydı? | Open Subtitles | هل كان هنالك أي جانب حميميّ لعلاقتك بوالدتي؟ |
| Askeri geçmişi olan kimse var mı diye soracaktım. | Open Subtitles | حسنا, أريد أن أرى إن كان هنالك أي شخص ذو خلفية عسكرية. |